Tetebbu…: “ Bir şeyi iyice inceleme, onunla ilgili bilgi edinme, araştırma.”
Bugünkü süreci, TVF’nin kararlarındaki “Antrenman Dizgesi” içindeki “antrenmanın nitelikleri” nden sadece öncelikle üç konuda sadece nitelik/nicelik ile ele alarak tetebbu yapalım.Yazmaya başlayalım.
Demiştik ve ilkini YABANCI OYUNCU SAYISI KARARI…..: yazmıştım. İkinci konu:
SPORCU KADROLARIN TAKİBİ ve YENİDEN OLUŞTURULMASI
Öncelikle 2004 yılındaki bir yazımdan alıntı alarak “ Voleybol Ailesinde Yargıda Bulunmak” yazma başlamak isterim. Makalelerimin hakkında farklı mecralara çekilmemesi için bu eklemeyi yapmak zorundayım.
Basın ve bilhassa voleyboldaki faal üst kuşak ile kurulların kendi içlerindeki tutum ve davranışlar bunun dışında olmalı. Bu kesimdekiler kendi konumları gereği toplumun dinamiği, doğru haber alma, toplumun bilinçlendirmesi gibi konulardan doğan sorumluluklarından dolayı eleştiri yapmakta ve karışmakta hür olmaları gerekir. Bu guruplara belirli kısıtlamalar getirilemez veya yasak konamaz. Çünkü Onlar voleybol ailesinin birer üst yapısı ve doğru yön ibresi olarak eleştirmek, tartışmak, nesnel yargılarda bulunmak zorundalar. Eğer bu iki gruba yapılacak baskı, sindirme ve uzaklaştırma gibi tavırlarla karşılanması ise voleybola büyük zarar getirir. Çünkü onlar doğru olanı ancak tartışmak, eleştirmekle elde ederler.
Benim açımdan burada yanlış anlaşılmamasını kesinlikle istemediğim önemli bir konuda sizlere şimdi görüşlerimi sunuyorum.
BİLİNE Kİ ! ve DERİM Kİ…. ve YANLIŞ ANLAŞILMASIN Kİ..
Sadece yukarıda “eleştirilemez ve karışılamaz ” dedim.
Öğüt verilemez,
Yol gösterilemez,
Öneri getirilemez, bilgi aktarılamaz,
Araştırma sunulamaz DEMİYORUM.
İŞTE BUNU YAPARKEN benim konumumdaki gibi, herkesinde “ nesnel” olması gerekir.
Burada,
- A) Ön yargıların,
- B) Dostlukların,
- C) Düşmanlıkların rüzgarına kapılmamamız anlamına gelmeli.
İşte, öğüt verirken, yol gösterirken, bilgi aktarırken, araştırma sunulurken, öneri sunulurken,
- A) Keyfe bağlı yargıda bulunmamak,
- B) Salt değerlendirmekle yetinmeyip, daha ileri giderek, yapıtı ( öneri,öğüt,yol gös vs.)
- a) açıklamaya,
- b) anlaşılır kılmaya,
- c) derinleştirmeye,
- d) genişletmeye, çaba sarf etmek gerekir.
Doğal olarak benim ve benim konumumda olanlarda, kişisel olarak bir voleybol bilgileri, antrenman tecrübeleri, idari konularda, yönetmelik planlama gibi konularda görüşleri olabilir ve olmalıdır.
Kendim bu bilgi dağarcığım ile bu görüşlerimin ötesini bulmaya, yaratmaya çalışan biri olmak gerekir. Bilgim, inançlarım ve sevgilerimin değişmez yanlarından güç alarak, ilerlemeye, derinleşmeye, genişlemeye doğru kendimizi yükseltmemiz ve voleybolu yükseltmemiz gerekir. Başkalarının fikirlerine veya voleybol ailesinin ortak ve özel sorunlarını içeren bir olay veya sorunların görüşlerine karşı duyarlı olup bu gündemin çözümü içinde ben de bağımsız olarak konuyu ele alıp önerilerimi tavsiyelerimi, öğütlerimi, araştırmalarımı bilgimi sunarım. Yanılmamaya, ölçütleri şaşmayacak ve her olayı nesnel olarak değerlendirmeye alabilmek için bütün olanaklarımı zorlarım. Bu zorlamada yetersiz kalıp yanlış yollara saptığım olur ve olabilir. Öncelikle hata yapabileceğimi kabul edip, kesin konuşmadan yargılarımı hangi yöntemle ulaşmış olursam oluyum, kimse de beni ahkam kesmekle suçlayamaz. Hal, hareketlerimin “ahkam kesmek” olarak algılanması dışında başka bir şık da, ( bu başıma çok gelir) açıkladığım görüşlerimi “önemsemediğini” söyleyenler de çıkar. Bu kişiler eğer kendileri bu gündemdeki konuyu ele alıp araştırma yapmıyor ve düşündüklerini söylemiyorlar ise, bu beni önemsememelerini göstermez, veya önemsememek denmez, tam anlamıyla “İLGİSİZLİK” denir. Kısacası yukarıdaki her iki durumda da, ( ahkam kesme-önemsememe) bu insanlar görevlerini yapmıyorlar sayılırlar.
Önerilerimde, öğütlerimde ve yol gösterme de konuları enine boyuna incelerim sonunda, nedenleri ve niçinleri, dayanakları ortaya koymaya çalışırım. Kısacası önerileri, öğütleri ve yol göstermelerimde öznel değil, nesnel yargılara ulaşırım. Kesinlikle uzun boylu düşünmeye gerek görmeden “iyi” yada “kötü” ayırımı yapmam veya peşin fikirli olarak bastırmam. Bazı kişiler ve arkadaşlarım gibi genel yargılar verirken açık kapı bırakmam. Kısacası “ustalık” gösterme gibi bir yöntem kullanmam. Örneğin “ birkaç arkadaş, bazı antrenörler, belirli Federasyon başkanları dışında, bazı kulüpler vs vs gibi, sözler kullandıktan sonra “ “hepsi voleybolu ileri götürecek fikirlerden yoksun” demem. Ustalık yöntemi kullanmam. Bu tutumumdan dolayı da beni çok eleştirirler ama ben yinede ustalık yöntemi kullanmam. Eğer bu şekilde yaparsam her biri kendini, “birkaç arkadaş, bazı antrenör, belirli FED başkanı, bazı kulüpler” içinde veya arasında görürler ve ben de doğabilecek tepkilerden kaçmış, dostlara da göz kırpmış olurdum. Bu davranış şekli ve yöntemi bazıları için geçerli olabilir ama ben böyle bir yöntemi kullanmamaya dikkat ederim.
Aklımdan geçen her şeyi, sözü, yazıyı, düşünür ve araştırırım, yararı olur mu olmaz mı? Değerlendiririm. Aynı şekilde karşımdakilerin kini veya beni ilgilendiren her konuyu bu şekilde değerlendiririm. Bunu da yaparken konuları tek tek ele alıp yazmaya düşünmeye araştırmaya başlarım. Bu da çok zamanımı alır.
İşte burada harcadığım zamanı maalesef arkadaşlarım bu yöntemi, sıkıcı, yorucu ve boşa harcanan zaman olarak görürler. Aslında bence onların yaptığı ve olayın adı “TEMBELLİKTİR”. Zora gelmek istemezler. Voleybol ile ilgili kitapları okumak, yazmak, antrenman konusunda araştırma yapmak, uzun iş gibi gelir onlara. Tembellik yaptıklarının farkında bile olmazlar.
Ama bir konuda benim yaptığım şekilde davranmış, tam tersini yapmış ve karşılarına bir öneri, bir öğüt, yol gösterme ile gelene ise her türlü sözü söylemeye ve sıfatlar koymaya başlarlar.
– Sivri dilli,
– Ukala,
– Çok bilmiş,
– Acımasızca eleştiren,
– Ahkam kesen,
– Sen kim oluyorsun,
– Haddini bilmeli,
– O hep öyle yapar,
– Saygısız vs. vs.
Bazılarımız bu sıfatları almamak için sessiz kalabilirler. Ama ben, insanların Voleybol ailesi içinde, tartışmak, eleştirmek ve yargılarda bulunmak zorunda oldukları gerektiği kanaatini halen taşıyorum. Eğer bu konumda değillerse, yukarda açıkladığım gibi en azından,
Öğüt verebilmeli,
Yol gösterebilmeli,
Öneri getirebilmeli, bilgi aktarabilmeli,
Araştırma sunabilmeli, vs.
DİYORUM.
Çünkü bugün, Voleybol Ailesinin bunlara, çok ama çok ihtiyacı var.
TEKNİK KADROLARIN TAKİBİ ve YENİDEN OLUŞTURULMASI,
Bugünden yarına küçük milliler seneye Yıldız, Yıldızlar Genç’e Gençler U23’e, vs. vs. büyük hareket ve değişimler yaşanıyor.
Kategorilerdeki Sporcu kadrolarının kuruluşu ve katmanlarının nicelik, nitelik ile üst kategoriye geçmesi, yenilenen Kategorilerdeki Sporcu kadrolarının kuruluşu katmanlarının nicelik, nitelik ile üst kategoriye geçmesi, boşalması/elenmesi, yetersizliği, değişmesi, serbest bölgeden (aday nüfustan) gelenlerin nicelik, nitelik, vs. durumları nasıl olmakta veya olmalı açıkça bilinmeli.
Bu değişim ile yenilenen Kategorilerdeki Sporcu kadrolarının kuruluşu katmanlarının nicelik, nitelik ile üst kategoriye geçmesi veya geçememesi, boşalan yerlerin doldurulması, vs.vs. bunların TAKİP SÜREÇLER-ÇİZELGELER üstünde ANTRENMAN DİZGESİ içinde çalışmaların ( antrenmanın nitelikleri) ne kadar kayıt altında ve ne kadar kontrol edilebilindiği kayıt altına alıp sapmaların hesaplanmasıdır. Sporcuların gelişim ve takip tabloları, Federasyonlarda ve kulüplerde yapılması gereken çizelgeler açık ve net ortada olmalı. Hangi oyuncuların hangi çalışmalara, müsabakalara, kamplara vs. vs. katılıp/katılmadığı göz önüne olmalı. Bütün değerlendirmeler bunlara göre yapılmalı. Sıçrama yapanlar, devam edenler, edemeyenlerin durumları açıkça bilimsel verilerle belirlenmeli,
Bu çalışmalarda, Antrenörler ve teknik kurullar arası iş birliği, performansın ilk ve temel kuralıdır. Bu çalışmalar yoksa, yapılan iş kişisel gayretlerle bir yere kadar gider.
Devamlılık ilkesi içinde Türk Voleybolunun “ELİT” voleybolun doruğunda yer almanın zevkine erişilebilmesi, gerekli performansın ve istihdam süresinin yaratılması için kendimize sormalıyız.
“BİZ KAÇ KİŞİYİZ ? ”
SAYGILARIMLA,
A.HANÇER
14.2.2014