TÜRK VOLEYBOLU BİREYLERİN OYUNCAĞI DEĞİLDİR
Türkiye Voleybol Ligleri 2016 sezonunun tamamlanmasına günler kala, 2016 TBVL Final Etabı 1. Turnuvası’nda yaşanan bir takım olaylar nedeniyle bazı konulara değinmek istiyoruz.
Galatasaray Spor Kulübü olarak görev ve sorumluluk sınırlarının belirgin olduğunu varsaydığımız bir takım yetkililer tarafından “Ben yaptım, oldu!” anlayışının ülkemiz voleybolu üzerinde hakimiyet kurmaya başladığını üzülerek gözlemliyoruz.
Hakemler sahadaki her şeyin tek yetkilisi ve sorumlusudur. Tribünde oturan bir takım kişilerin yetkilerini aşarak, saha içine müdahale etme hakkını kendilerinde görmesine daha fazla seyirci kalınmamalıdır.
Final Etabı 2. Turnuvası’nın hemen öncesinde voleybolumuzu yönetenlere açık ve net olarak soruyoruz:
• Bugüne kadar voleybol veya bir başka spor dalında, naklen yayın aracında yaşanan teknik arıza sebebiyle maça ara verildiği olmuş mudur? Bu gerekçe ile maçı duraklatmak federasyonun başkan vekillerinin yetkileri dahilinde midir? İzmir’de yaşananlardan ülke voleybolunda önceliğin takımlardan ve sporculardan ziyade yayıncı kuruluşlara ve sponsorlara verildiği anlamını mı çıkarmalıyız?
• Oyun kuralları gereği benchte kimlerin itiraz hakkı vardır? Mesela bir masör benchte ayağa kalkıp hakeme itiraz edebilir mi? Veya sahada yabancı dillerde küfür etmek, hakemlerle alenen dalga geçmek, sürekli olarak kendine ayrılan alanın dışına taşmak, el kol hareketleri yapmak serbest midir?
• Dünya çapında şüpheye yer bırakmayacak biçimde uygulanan Görüntülü Denetleme Sistemi (GSD) yerel liglerimizdeki kullanımda nasıl olup da kural hatasına sebebiyet vermektedir? Kural gereği süresi geçmiş GDS talepleri hakemlerce nasıl kabul edilebilmektedir?
• Hakemlerin hatalarının savunmasının yetkilerini aşan kişiler tarafından “benim hakemim, benim kararım” anlayışı ile yapılması, hataların üstünün örtülerek yarattığı sonuçların ceremesini kulüplerin çekmesi doğru mudur?
Bilindiği üzere; Galatasaray mücadele ettiği her branşta, her maçını kazanmak için, armasının onuru için oynar ve hem kendi takımlarına hem de rakiplerine müsabaka kuralları çerçevesinde adaletli ve eşit davranılmasını savunur.
Biz kulüp olarak alt yapımıza, Türk hocalarımıza inanıyor ve güveniyoruz. Galatasaray’ın hiçbir çalışanı, oyuncusu, menajeri, antrenörü sahipsiz değildir. Bugüne kadar taleplerimizi kurallara uygun biçimde dile getirdik, diplomasi tüm ilişkilerimizde önceliğimiz oldu. Buna rağmen pervasızca saha dışından saha içerisine müdahale edenler, bundan böyle hak ettikleri cevabı muhattaplarından, anında ve en sert şekilde alacaklardır.
2016 Yaz Olimpiyatları’nın ardından seçim dönemine girecek olan Türkiye Voleybol Federasyonu’nun bir an önce bahsi geçen adaletsizlikleri çözme iradesini göstermesini, kurumu sponsorların veya yayıncı kuruluşların federasyonu gibi gösteren hatalı hareketlerin hesabını sormasını ve Türk voleybolunun federasyonu olduğunu tüm voleybol ailesine ve spor kamuoyuna kanıtlamasını beklemekteyiz.
Galatasaray Spor Kulübü