METİN OKTAY’I HATIRLAMAK..
Türkiye Süper Ligi, Süper Sahtekârlar Ligi olarak oynanır ve “Süper Seyirci” bir Federasyon Başkanı “Gık” demeden, zerre önlem almadan bu rezilliğe sadece ama sadece “Bakarken..” Melih Aşık hafta sonu bana Metin Oktay’ı hatırlattı.
Okumuyorsanız, yazık ediyorsunuz..
Tıklayın Melih’i ve geçmiş yazılarına bakın. “Anılar..
Anılar” yazanların hepsini okuyun.. Muh-te-şem!. Melih bunları kitap yap, üşenme..
Bir resim vardı bu hafta sonu..
Bedri (Koraman), Metin, Melih ve Aydın Boysan bir köşede demleniyorlar. Melih anlatıyor..
Gece bitince Metin Oktay, saz ekibindeki kemancıya yüklü bir para vermiş, çağırdığı taksiye Aydın Boysan ağabey ile bindirmiş ve ağabeyini evine keman müziği eşliğinde göndermiş..
Şimdi bu “İnsan”ın maçta hakemi aldatması, geçiniz, aldatmayı düşünmesi mümkün mü?.
Hep yazdım ya.. Hem de Fener’i yendikleri bir maçtan sonra soyunma odasına gittiğimde tozluklarını indirmiş, yara bere içindeki bacağını göstermiş ve bana “Hayatım” demişti, sevdiklerine hep “Hayatım” derdi, “Şimdi Fener soyunma odasına git, bak Can’ın ayakları da aynen böyledir, kesin.. İyi futbol oynamak suç bu ülkede!.” Utanmaz, rezil, temas bile olmadan yüzünü ya da ayak bileğini tutarak kendini hem de kancık k…lar gibi çığlık atarak yere fırlatan, yerde üç tur döndükten sonra bir eli ile çime vurarak “Yetişin ölüyorum” rolünü oynayanlar.. Ve de hemen her defasında “Neme lazım” diyen hakeme yutturup faul alan ve rakibe kart çıkaranlar, keşke Metin’leri, Can’ları izleyebilseydiniz..
Gene de utanmazdınız ya?.