Demokrasi için Baba’yı almak lazım
Modern gazeteciliğin kurucularından olan İngiliz yazara “gazetecilik nedir?” diye sormuşlar… “Genel itibariyle Lord Jones’un yaşadığından haberi olmayan insanlara ‘Lord Jones öldü’ demekten ibarettir” demiş.
*
Demirel, rahmetli Lord Jones’dur.
*
Çünkü, Türkiye’nin ortanca yaşı 28’dir. Nüfusun yarısı 28 yaşından küçüktür. 12 Eylül darbesi mesela… Bugünkü nüfusun üçte ikisi o tarihte henüz doğmamıştı. Demirel’le Ecevit’in Hacivat-Karagöz oldukları dönemde, şimdiki çocukların anne-babaları bile çocuktu.
*
Dolayısıyla, gençlerimiz açısından, Süleyman Demirel’in ölmesiyle Kazım Karabekir’in ölmesi arasında pek bi fark yoktur. İsmini duymuşlardır, hepsi odur.
*
Halbuki…
Hayati derecede önemlidir.
*
CHP, Ecevit’in mirasçısı.
MHP, Türkeş’in mirasçısı.
Saadet, Erbakan’ın mirasçısı.
AKP desen, Özal’ı sahipleniyor.
Bi tek kimi alan yok?
Baba’yı!
*
Kasket’i giyen var.
Takke’yi giyen var.
Börk’ü giyen var.
Hatta, fes giyen var, poşu giyen var.
Şapka boşta…
Temel sorun budur.
*
(“İki koyun güdemeyenlere oy vermeyin” diyenlerin alkışlandığı ülkede… Büyük karizmaydı Çoban Sülü.)
Kenara çekildiğinde yarattığı boşluk, kara delik gibi, Türkiye’yi yuttu.
Takke-kasket, börk-poşu tahterevallisiyle, istersen 100 kere seçim yap. Şapka’yı giyen bulunmazsa, sıklet merkezleri değişmeyecektir.