Süper Sahtekarlar Ligi!..
Aslında dün ben yazacaktım ama, Fatih Terim konusu öncelik aldı. Ama spor yazarlığı camiasında en eski, en deneyimli ve en saygın isimlerden sevgili dostum Şansal Büyüka, nihayet sorumluluğunu yüklendi ve MilliyetSpor’un tepesinde sekiz sütun “Sahtekarlığa Oscar vermeyelim” diye harika bir yazı yazdı.
Yıllardır, sahaya futbol oynamak değil, hakemi kandırmak ve rakibini oyundan attırmak için çıkan ve yapmadık sahtekarlık bırakmayan sahtekarlarla tek başıma savaştım. Bu yüzden mahkemeye de verildim, ki hâlâ devam ediyor.
Kimseler destek olmadı, bu çirkinlikle savaşıma..
Ama geçen hafta, hakemi kandırmak için, yanında birini görür görmez yüzünü tutup kendini yere atanlar yüzünden yığınla sarı ve de bol kırmızı çıkınca Şansal’ın da bardağı taştı işte..
Tüm medya el ele vermeli bu Süper Sahtekarlar Ligi’ni bitirmeliyiz. Korkak ve eyyamcı hakemler, hele ortada bir büyük takım olduğunda, bu Oscarlık oynayan sahtekarlara hemen aldanıyor, belki de yutmuş görünüyor ve cezalandırıp maçın skorunu etkiliyorlar.
O herif yerde dakikalarca kıvranırken, oyun da soğuyor, futbol, seyir zevkini yitiriyor.
Türkiye Futbol Federasyonu, VAR uygulamasına mutlak bir ekleme yapmalı ve “Sahtekarlık şüphesi”nde çağrı yapılmalı, sahtekar ağır ceza görmeli ki, hakeme yuttursa da VAR’dan korkmalı.. Bu bir.
Merkez Hakem Komitesi, hakem ve gözlemci raporlarında olmasa bile, resen el koyup sahtekarlık incelemeleri yapmalı ve “Yutan (!) hakemleri dinlendirmeli, bu da iki.