Hukuk doktoru
Hukuk “ulema”ya soruldu, “mahkemenin söz söyleme hakkı yoktur, söz söyleme hakkı din ulemasınındır” denildi.
Özel yetkili feto mahkemeleri kuruldu, asrın iftiralarıyla Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, KCK, Şike, Odatv kumpas davaları açıldı.
Altına makam mercedesi verilen, “heykeli dikilmeli” denilen fetocu savcı, şu anda vatana ihanetten aranıyor.
Yüksek yargı mekanizmamız yetmez ama evet’le Yargıtayyip, Danıştayyip, Sayıştayyip haline getirildi.
HSYK hükümete bağlandı.
“Hayır diyen darbecidir” diyen başbakan suçsuz bulundu, “evet diyen gaflet içindedir” diyen Atatürkçü Düşünce Derneği başkanı suçlu bulundu.
Habur’a gelen üniformalı teröristler için çadır mahkemesi kuruldu.
Mezar ev’lerle tanınan Hizbullahçılar sokağa salındı.
Deniz Feneri’nde sanıklar tanık, savcılar sanık yapıldı.
Ayakkabı kutuları ak’landı, faiziyle geri ödendi.
“Altı yaşında çocukla evlenilebilir” demek serbestken, “bu sapıklıktır” demek suç sayıldı.
Ağzını burnunu kıran, kafasına tabanca dayayıp, baltayla tehdit eden kocasına karşı koruma isteyen kadıncağızın talebi reddedildi… Delik deşik ederek öldürdü manyak herif, göğsünden girip sırtından çıkan 26 santimlik kasap bıçağının “öldürücü olmadığına” karar verildi.
Sapıklara “bi kerecik” af çıkarmaya çalıştılar.
Gezi parkı’nda gençlere kurşun atana yedi sene hapis istenirken, Akp’liye yumurta atana 10 sene hapis istendi.
Adalet terazisini hakkaniyetli tartması için dünyanın her yerinde “gözü kapalı” olan evrensel hukukun simgesi Themis heykeli, Akp tarafından değiştirildi, “açıkgöz” hukuka dönüştürüldü.
Türkiye, insan hakları ihlalleri nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde en çok yargılanan, en çok tazminat cezasına çarptırılan ülke oldu.
Şu anda cezaevlerinde 224 bin kişi var.
69 bini öğrenci.
12 Eylül darbesinden sonra cezaevlerinde 79 bin tutuklu vardı, bu rekor kırıldı, şu anda 85 bin tutuklu var.
Faili meçhul cinayetler araştırılsın önergesi, Akp oylarıyla reddedildi.
Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 113 ülke arasında 99’uncu sıraya düştük, maalesef Myanmar’ın bile gerisindeyiz.
2 bin 300 hakim savcı tutuklu… Bizzat adalet bakanımız açıkladı, dört bin savcı ve hakim fetocu oldukları için meslekten ihraç edildi, yargı sisteminin üçte birinin fetocu olduğu ifade edildi… 15 senedir bunları o makamlara kim getirdi? “Ne istediniz de vermedik” diyenler kimdi?
Yargıtay’a her yıl 1 milyon dosya geliyor.
Her yıl 3 milyon 220 bin kişi hakkında soruşturma açılıyor.
Her yıl 1 milyon 460 bin kişi hakkında dava açılıyor.
Şu anda Türkiye’de 7 milyon kişi “şüpheli” sıfatıyla soruşturuluyor, bebekler dahil her 10 kişiden 1’i şüpheli şahıs!
Her yıl 1 milyon kişiye hapis veya para cezası veriliyor.
Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi’nin 2017 raporuna göre, dünya gazeteci tutuklama şampiyonuyuz… Çin, Mısır, Irak, Somali filan elimize su dökemiyor.
Milletvekilleri hapiste.
Siyasi parti genel başkanları hapiste.
Belediye başkanları hapiste.
Gelmiş geçmiş 57 hükümetin toplamında 242 cezaevi vardı, Akp tek başına 139 cezaevi yaptı, beş yıl içinde 174 cezaevi daha yaptırılıyor.
24 milyon kişi tarafından seçilen başbakan, zart diye görevden alındı.
6 milyon 400 bin kişi tarafından seçilen İstanbul, Ankara, Bursa büyükşehir belediye başkanları, zurt diye görevden alındı.
17 aydır OHAL var.
TBMM askıya alındı, kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyoruz.
*
Ve… Asrın liderimize Sudan’da fahri “hukuk doktorası” verildi.
*
Bundan önce Uganda’dan fahri “hukuk doktorası” almıştı, ki, Uganda devlet başkanı dünyanın en kötü 10 diktatörü arasında 6’ncı sıradaydı.
*
Bu defaki daha itibarlı… Sudan devlet başkanı diktatörlüğün her kategorisinde daima ilk 3’te yeralıyor.
*
Gerçekten hem hukuk adına, hem memleketimiz adına ne kadar gurur duysak az, insanın koltukları kabarıyor.