ÇOCUKLAR TEMİZ KALDI
“Öğretmeni soruyor çocuğa:
– Canlılar kaça ayrılır?
– Dörde ayrılır öğretmenim “ diyor çocuk..
– Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım…
– Bitkiler, Hayvanlar, İnsanlar, Çocuklar…
– Çocuklar da insan değil mi oğlum?
– Haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim…
– Peki, şimdi yeniden say bakalım…
.
– Bitkiler, Hayvanlar ve Çocuklar…
– Oğlum insanlara ne oldu?
– Düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, düşünemeyenleri de hayvanlaştılar öğretmenim .”
CEVİZ İLE DİYET
Ceviz yemek diyet ile eşdeğer olabilir.
ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, ceviz hem kilo vermeye yardımcı oluyor hem de kolesterolü düşürüyor. Araştırmacılar doymamış yağ bakımından zengin yiyeceklerle beslenmenin kilo vermede düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı diyetler kadar etkili olduğunu ortaya koydu. Zeytinyağı ve cevizde bulunan doymamış yağ da bu kategoride başı çekiyor
Çalışmaya göre cevizden zengin bir beslenme programının kolesterol seviyesi üzerinde olumlu etkisi var.
California Üniversitesi, San Diego Tıp Fakültesi’nden çalışmayı yürüten ekibin başındaki Dr. Cheryl Rock, her gün bir avuç ceviz yemenin sağlık, kilo ve kalp üzerinde olumlu etkisi olduğunu söyledi. Yaşları 22 ile 72 arasında değişen 245 obez kadın üzerinde yapılan araştırmada kadınlar bir yıllık kilo verme programına alındı.
1500 YILLIK BAZALİKA
Bursa’daki İznik Gölü’nün dibinde yer alan ve 740 depremiyle sular altına gömülen 1500 yıllık bazilika ziyarete açılıyor.
İznik Gölü’nün Altındaki 1500 Yıllık Bazilika Ziyarete Açılıyor
2015 yılında hava araştırmaları sırasında tesadüfen bulunan ve 2015’in en önemli keşifleri arasında gösterilen 1500 yıllık bazilikanın sualtı arkeoloji müzesine dönüştürülmesi için çalışmalar sürüyor. Sualtı ekipleri, Aziz Neophytos adına inşa edilen ve sular altına gömülen bazilikayı, her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 14.00’de halk günü düzenleyerek tanıtmayı amaçlıyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, yapının Roma askerleri tarafından İznik Gölü kıyısında öldürülen “Aziz Neophytos adına yapılan kilise olduğunu belirtti.
Bursa Büyükşehir Belediyesinin destekleri ile yürütülen kazı çalışmalarına 6 ay önce başladıklarını dile getiren Bazilika Su Altı Arkeoloji Başkanı Mustafa Şahin, “Kapılar devamlı kapalı olduğu için halkımızda içeriye bakma merakı doğmaktadır. Biz bu merakı ortadan kaldırma düşüncesi ile bundan sonra her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 14.00’de halk günü düzenleyeceğiz. Halk gününde tamamen bu süre içinde ne yaptıysak anlatacağız. Göl içindeki bazilika, ayda iki kez vatandaşlar tarafından ziyaret edilebilecek.” ifadesini kullandı.
Aziz Neophytos Bazilikası
Roma İmparatorluğu’nda 313 yılında Milano Fermanı ile Hıristiyanlık serbest bırakıldı. Fakat fermandan önce, yani Hıristiyanlığın yasak olduğu yıllarda henüz 16 yaşında Aziz olan Neophytos, Romalı bir asker tarafından İznik Gölü kıyısında öldürüldü. Antik kaynaklara göre, Milano Fermanı’nın çıkmasından sonra Aziz Neophytos’un sevenleri, onun adına İznik Gölü’nün yakınında bir bu bazilikayı inşa etti.
Antik kaynaklarda, Aziz Neophytos’un anısına kentin hemen dışında kalan gölün kıyısında bir kilise inşa edildiği söyleniyor. Ayrıca 8. Yüzyılda Aziz Neophytos’un naaşının, yine İznik’te bulunan Koimesis Kilisesi’ne taşındığı biliniyordu. Fakat inşa edilen bu kilisenin nerede olduğu ve Aziz Neophytos’un naaşının neden taşındığını kimse bilmiyordu. Bazilika, 740 yılındaki depremle gölün derinliklerine gömülerek unutulmuştu. İznik’te, Tarihi Kültürel Mirası Tespit ve Havadan Fotoğraflama Çalışmaları sırasında tesadüfen bulunan bazilika, tüm bu soruları yanıtlamış gibi gözüküyor.
Hava fotoğraflarıyla tespit edilen bazilikanın, antik kaynaklarda geçen fakat yeri bilinmeyen Aziz Neophytos adına inşa edilen bazilika olması oldukça muhtemel. Bazilikanın içinde bulunan bir mezarın kapağının açık olması da naaşın daha önceden taşındığı bilgisini doğrular nitelikte. Kilisenin Aziz Neophytos’un kaynaklarca belirtilen şehit edildiği 21 Ocak tarihine denk gelen günlerde keşfi ise ilginç bir anektod olarak belirtilebilir.
DİNGO’NUN AHIRI MI BURASI?
Girip çıkanın belli olmadığını hissettiren tepkisel bir sözdür…
Peki neresidir? Dingo kimdir? Gerçekten böyle bir kişi var mıdır? Ve bu söz nasıl ve niçin kullanılmıştır? İşte hikayesi…
“Burası Dingo’nun Ahırı değil” sözünü duymayanınız kalmamıştır sanırım. Hele gençken eve geç gelindiğinde anne, baba vurgusuyla tarafınıza sunulduğunda tadından yenmez. İnsan merak ediyor kim bu Dingo, nereden geliyor “Burası Dingo’nun Ahırı mı?” sorusu…
Tramvaylar, 1852’de Amerika’da, 1855’de Fransa’da ve bunu takip eden yıllar içerisinde de diğer Avrupa ülkelerinde kullanılmaya başladı. Neden İstanbul’da da tramvay hattı olmasın diyen Konstantin Karapano Efendi, 1869’da hükümete Galata’dan Ortaköy’e, Eminönü’nden Aksaray’a ve Aksaray’dan Topkapı ve Yedikule’ye doğru hatlar inşa etmeyi teklif etti. Kabul edilen proje neticesinde, 31 Temmuz 1871 yılında şehrin ilk tramvayı Azapkapı-Beşiktaş hattı açıldı ve işletmesi 40 yıl süreyle Karapano Efendi’nin kurduğu ‘İstanbul Tramvay Şirketi’ne verildi.
Dingo’nun Ahırı Taksim Sular İdaresi Maksemi binası ile Fransız Konsolosluğu arasında kalan sokakta, artık tam olarak saptanamayan bir yerde. Yorulan atların mola yeri olan ahırın bir zamanların otoparkı olduğu düşünülürse, şimdi sokakta yer alan otopark yanındaki binaların tarihi düşünüldüğünde, Dingo’nun Ahırı’nın yerini almış olabilir.
DİNGO KİMDİR?
Dingo, atların mola verdiği ahırı işleten Rum vatandaşımız. İçki içmeyi çok seven Dingo’nun, sürekli sarhoş olması ve gün boyu uyuması nedeniyle, gelip giden müşterilerle ilgilenen insanların sürekli değişmesi ve at sahiplerinin kiminle muhatap olacaklarını anlayamaması “Burası Dingo’nun Ahırı mı?” sorusunun günümüze kadar gelmesinin nedenlerinden biri.
Toprağın bol olsun Sayın Dingo…