Sevgili takipçilerimiz.
Uzun zamandır işlerimizin yoğunluğu dolayısıyla yazmıyorduk. Sevgili Editör Cengiz Tokgöz’ün israrları üzerine güncel bir konu hakkında görüşlerimizi yazıyoruz. İnşaallah bilgilendirici bir ürün çıkartabilmişizdir ortaya:
Kadınlar Şampiyonlar Ligi yarı finallerinin ilk maçları oynandı.
İlk maçlar sonunda; Vakıfbank Conegliano’ya evinde (1:3) kaybederken, bu seviye için kapasitesinin yetmediği gözlemlendi.
Conegliano: Pasör (Wolosz) , Pasör Çaprazı (Haak) , Libero( Di Gennaro) ve Orta ( Cruijf) olarak üstündü! Vakıfbank’ta doğru düzgün tek ayak hücum yapan orta oyuncu yok. Pasör çaprazı parçalı bulutlu, Her iki pasör de düz oyun oynatan pasörler. 2nci 4 numara çok zayıf ! Vakıfbank’ın tek üstün olduğu mevkii: Gabi’nin pozisyonu idi ! Zehra ve Fahr ise kafa kafaya ayni tip oyuncular ! Nötr! Ne artı ne eksi !
Bu arada Vakıfbank rakip takımın en ağır ve hantal oyuncusu Plummer’ın da zaafını kullanamadı yeterince !
Vakıfbank’lı yöneticiler de bu vasatlığın ve yetersizliğn farkında olacaklar ki; duyumlarımıza göre önümüzdeki sezon Vakıfbank’ı büyük bir revizyon bekliyor ! İkinci maçta Vakıfbank’a bu organizasyonla şans vermiyoruz.
Vakıfbank bir sistem takımı, sporcuların kollarına takılan GPS takip sistemi güzel bir düşünce ama oyuncular yeterli kalitede olmayınca sizi her zaman doğru adrese götürmeyebilir!
Bir diğer takımımız; son Dünya Kulüpler Şampiyonu apoletli Eczacıbaşı ise 5 yabancı ile çıktığı müsabaka’da daha net yenebileceği Scandicci’yi zar zor 3:2 yenebildi Coach’unun yaptığı yanlış pasör tercihi dolayısıyla. Takım ilk seti verdikten sonra Naz’ın 2.nci sette oyuna dahil olması ile ancak setin ortalarında dengeyi kurabildi rakip ile. 2.nci set kaybedilse bu maçı zor kazanırdı Eczacıbaşı ! Boskovic özellikle serviste kendine güvensiz gözüktü. Rakip takım uzun ve kalın kemikli Antropova ile blokta çok zorladı Boskovic’i. Gray ancak Naz girdikten sonra sonuç vermeye başladı ! Rakibin pasör çaprazı Antropova 4.üncü setin yarısından itibaren oyundan düştü. Çinli oyuncu Zhu Thing eski formunda değil. Belki yaş dolayıyla İtalyan Liginin yoğun temposunu kaldıramıyor olabilir. İtalyan takımının orta adamları Carol ve Danesi de daha zinde ve efektif gözüktü bizim ortalara nazaran. Şimdi 2nci maç İtalya’da. Muhtemel bir altın set olabilir İtalyanlar aynı skorla kazanırsa. Ama Eczacıbaşı’nın işi zora soktuğu kesin. Scandicci 3-1 alırsa finale çıkar ! Dileyelim ev sahibi olduğumuz finallerde takım sayımız 2 olsun ! …..
Son olarak en şanslı kurayı çekmiş gözüken Fenerbahçe ise ilk seti Alman ekibinden ( STUTGART) aldığı vakit bizim sporcular rakiple hafiften dalga geçiyorlardı maalesef (!) . Ama Alman takımı direnç gösterdi ! Özellikle pasör çaprazı RIVERS’in mükemmel oyunu ile maksimum neticeyi yaparak Fenerbahçe’yi sürklase ederek çatır çatır yendi ! Kimse bir bahane üretmesin ! Fenerbahçe’nin ev sahibinden daha çok ve organize taraftarı vardı salonda(Yönetimi tebrik ediyoruz).
Şimdi gelelim realiteye: Fenerbahçe takımında 3 tane yabancı smaçörün de manşeti yok! Bunlar: Vargas, Stysiak ve Ana Cristina !
ANA CRISTINA tam bir menajer kazığı Fenerbahçe’ye! Servis karşılama SIFIR, defans yok, Blok yok, Hücumda paralel smaç yok. Sadece çapraz ! O da ; 1 avuta, 1 defansın eline, 1 sahaya(sayı) . %33 efektiflik !
Zaten bu Brezilyalı sporculardan Türkiyede başarılı olmuş 3 sporcu var: TATIANA ALVES DOS SANTOS, ELISANGELA PEREIRA ve GABRIELA GUIMARES ! Bu 3 sporcu da üst seviye voleybolu Türkiye’de öğrendiler
Brezilya milli takımından gelen afralı tafralılar ise başarılı olamadılar ülkemizde !
Pasör Drca’nin bloğu ve defansı zayıf. Libero’nun servis karşılaması zayıf( Maç onun üzerinden direk hata ile bitti ) .
En önemlisi Coach Signor LAVARINI süper zayıf. Takımın üzerinde hiçbir etkisi yok. Molalarda oyunculara direk verdiği bir taktik yok. Ortaya genel konuşmalar yapıyor. Şöyle yaptık ta böyle oldu, şöyle yaparsak böyle olur gibi ! Son sette 14-10 mağlup iken muhteşem bir time-out kullandı ! Time out etkili oldu ve liberomuz karşıya manşet aldı !
Fenerbahçe sporcu hakimiyetinde; sporcuların kafalarına göre oynadıkları bir takım görünümünde. Ne servis karşılama sistemi var, ne planlanmış bir blok stratejisi, ne defans sistemi vs vs. Tamam servis karşılaman kötü; o vakit Servis+Blok + defans+ kontra atak ( Faz 2) oyunu oyna be adam. Bari buna çalış. O da yok. RASTLANTISAL bir oyun var ortada ! Bu şekildeki bir FENERBAHÇE’yi iyi taktik servis atan, ve ortadan oynayan bir takım paramparça eder her şekilde ki, Almanlar da bunu kullandılar ( Uzak kurşun + Rivers ile Pipe) . Ve çok başarılı oldular.
Buna karşı FENERBAHÇE rakibin zaaflarını kullanamadı !
Her şeye rağmen FENERBAHÇE 2.nci maçı muhakkak kazanarak final 4 ‘a adını yazdıracaktır ama finallerde bu oyunla ancak kendi evinde TURİST olur !
Bir diğer Avrupa Kupası temsilcimiz THY ise CEV Kupasında vasat Fransız takımı Saint Cloud’a elenmişti daha 23 Aralık 2023’te ( 2024’e kadar bile dayanamadılar ) . Antrenörü hiç konuşmak istemiyorum. Ben bu beyefendiyi ilk kez 2004 Atina Olimpiyatlarında izledim ve notumu verdim. Başkalarının görüşlerine saygı duyarım ama benim için Brezilya Super Ligi; romantik voleybolun oynandığı; sürrealist ve kısa süreli( Hepi topu 4-5 ay) bir ligdir. Son dönemde ise tamamen Instagram ve Facebook kahramanları sahne almaktadır. Antrenör kalitesi genelde düşüktür bu ligde; ve bundan dolayıdır ki Brezilya voleybolu tepe aşağı gitmektedir! Nokta !
Galatasaray ise yine 06 Aralık 2023 te veda etti CEV Challenge kupasına İspanyol raksı ile ( İspanya FIVB Dünya klasmanında 30.uncu) ! Elendikleri Wiesbaden takımı Alman Bundesliga’nın vasat orta sıra takımlarından.
Bir diğer CEV Challenge Kupası temsilcimiz NİLUFER BELEDİYESİ ise Fransa’nın Neptünes Nantes takımına her iki maçta da set alamayarak (0-6) kaybetti ve finale çıkamadı Avrupa’nın en zayıf takımları turnuvasında Belçikalı Coach Vital Heynen ile !
Nerede kalmıştık?
Sultanlar Ligi; Dünyanın 1.numaralı ligi idi değil mi ?
6 takımımızdan 3’ü Avrupa kupalarından elenmiş, 2 si elenme riskiyle burun buruna ! Sadece 1 takımımızın final şansı çok yüksek (Fenerbahçe).
Bu arada TVF takımlarımızın gücüne güvenerek Şampiyonlar Ligi finallerini Türkiye’ye almış.
Sultanlar Liginin Dünyanın 1.numaralı ligi olduğu bir gerçek midir ? Yoksa fazla gerçekliği olmayan bir pazarlama sloganı mıdır ?
Bu sloganı sürekli tekrarlamak faydalı bir durum mudur ?
Yalnız şurası gerçek ki; Dünyanın en fazla para harcanan ve yatırım yapılan ligi !
Halbuki bu ligde küme düşen takım ilk devrenin sonunda belli oluyor, bazı kulüpler zırt pırt hoca değiştiriyor, bazı sporcular sezon ortası ayrılıyor, bazı kulüpler sporculara maaşlarını ödemiyor, daha sayılabilecek çok şey var ama biz burada keselim…
TVF’nin görevi ligi en iyi şekilde satmak olduğu gibi, ligin kalitesini yükseltecek, üsttekiler alttakiler ligi olmaktan çıkaracak, yeni girişimci kulüpleri teşvik edecek, bu yapılanmayı yapabilecek yöneticilerin yetişmesine katkı sağlayacak, antrenörlüğü cazip bir meslek haline getirecek, sporculara sosyal ve finansal garantiler sağlayacak, transfer sisteminde adaleti sağlayacak kararları almak olmalıdır düşüncesindeyiz ! Aksi takdirde şartlar aynı kaldıkça sonuçlar da aynı paralellikte olacaktır ! Sultanlar Ligi patinaj çekmeye devam edecektir. Avrupa Kupalarında 2023-24 sezonu neticeleri Sultanlar Liginin durumu ile ilgili en büyük parametre olmaldır düşüncesindeyiz !