Süleyman Seba, Beşiktaş’ın efsane başkanı… 1984 yılında kulübün en zor dönemlerinde görevi eski başkan Mehmet Üstünkaya’dan devraldı ve tam 16 yıl başkanlık görevinde Seba’nın başkanlığı döneminde Beşiktaş; 5 Süper Lig, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası’na sahip
olarak müzesine taşıdı. Taraflı tarafsız herkesin insani yönüne ve başarılarına saygı duyduğu Süleyman Seba’ya geçmişte yapılanlar hâlâ hafızalarda.Hele hele ‘’Ahmet Dursun, Seba gitsin’’ şeklindeki yakışıksız tezahürat akıllardan silinecek gibi değil. Bu
çirkinliğin altında yatan neydi; son döneminde futbol takımının aldığı başarısız sonuçlar. Bu tezahürat sonrası Seba’yı seven, Beşiktaş’ı seven ve saygı duyan insanların yüzü kızardı, kalpleri kırıldı. ‘Neler
oluyor?’ derken, bu çirkinlikle iç içe kalmanın da derin üzüntüsünü hep yaşadılar. Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş JK Başkanı Ahmet Nur Çebi, düzenlediği basın toplantısıyla gündeme dair
değerlendirmeler yaptı. Zaman zaman tribünlerden seslendirilen istifa çağrılarına da değinen Başkan Çebi “Görevimin başındayım, hiçbir yere gitmiyorum” dedi.
Peki kimdir Ahmet Nur Çebi? Beşiktaş Kulübü’nün zorluklarla, borçlarla boğuştuğu son yıllarda ‘ben varım’ diyerek kolları sıvamış, Serdal Adalı ile girdiği yarışta, kongrede delegelerin en yüksek oyunu
alarak başkanlık makamına getirilmiş görevdeki başkanı. Peki nasıl bir durumda gelmiş başkanlığa, kendi ifadelerinde hatırlayalım tekrar.
En zor dönemde en yüksek oy
‘’En zor dönemde en yüksek oyla seçilmiş başkanım. O günler unutuldu. Elektrik faturaları ödenmemiş, personele maaş yatmamış, icra dosyaları gırla giderken bugün her türlü borcun anında ödendiği günlere
geldik. Kimseye mahcup olmadan kulübü yönetiyoruz. Oynanan kirli oyunu Beşiktaş camiası görsün istiyorum. Herkes evinde otururken dört kez kovid oldum, kolumu kırdım. Art niyetli insanlara pabuç
bırakmayacağım. Yönetici arkadaşlarımı tahrik ederek bezdirmeye çalışanlar var. Her yöneticimin namusuna kefilim. Genel kurul isterse evime giderim. Aileme ne hakla küfür ediliyor? Beşiktaş’ı çok
sevdiğim için bunları yutacağım sonrasında, Allah’a havale edeceğim. Eleştiriye varım ama küfür etmeyin. Küfür edenlerin Beşiktaşlı olduklarına inanmıyorum. Taraftarla kavga eden başkan
olmayacağım. Genç bir yönetim kurulu oluşturdum, birilerinin yetişmesini istiyorum. Kulübün insan kaynaklarını belli bir seviyeye taşımak istiyorum’’
Seba’ya benzemeye gayret ediyorum.
İşte başkan Çebi’nin açıklamalarında dikkat çeken en can alıcı detay; “Süleyman Seba vefat ettikten sonra baş tacı yapıldı. Keşke Mesut Arda sağ olsaydı da anlatsaydı, Seba, “Sen bana benziyorsun ve
Beşiktaş’ın haklarını koruyacak başkansın, inşallah sonun bana benzemez” dedi. Seba’ya benzemeye gayret ediyorum. İnşallah sonum ona benzer de kıymetimiz ayrıldıktan ya da vefat ettikten sonra
anlaşılır. Seba’dan sonra gelen başkanların yaptıkları ya da yapmadıkları ortada. Bana değil makama saygı istiyorum. Beşiktaşlılar kimseye arkadan küfretmez. Sosyal medya çıktı, mertlik bozuldu’’
Yüzler kızarmasın kalpler kırılmasın
Beşiktaş JK’nın başkanlık makamı değerlidir. Beşiktaş’a gönül verenler değerlidir. Beşiktaş Kulübü’nün başkanlık makamının renklere gönül vermiş taraftarları tarafından onuru ve gururu çok farklıdır. Aile
içinde kızgınlıklar, kırgınlıklar, hatalar olur. Küfür olmaz. Geçmişte rahmetli Süleyman Seba’ya karşı yapılan çirkinlikler unutulmamalı. Kalpleri kıracak, yüzleri kızartacak, hatırlandığında Beşiktaşlılar bunu
nasıl yaptı? Nasıl söyledi? Diyerek hatırlanan söylemlerden kaçınılmalı. Özellikle Seba’nın dediği gibi ‘Beşiktaş için bir şeyler yapmak isteyenler kimsenin adamı olmamalı’. Beşiktaş üzülmemeli. Ahmet
Dursun, Seba gitsin söylemindeki hataya düşmek istemeyenler, şapkalarını önlerine koyup tekrar düşünmeli. Seba gitti. Düşüncelerini yaşatanlar aynı yolda gidenler durmalı.