Bir spor psikoloğu ne yapar?
Bu soru ile birçok kez karşılaşmış durumdayım bu sebeple ilk yazıma, mesleğimin kapsamını ve içeriğini anlatarak başlamak isterim. Spor psikoloğu olmak için öncelikle spor bilimleri eğitimi ile beraber psikoloji eğitimi de almak gerekir.
Ben Marmara Üniversitesi spor bilimleri mezunuyum, sonrasında Londra’da BPP Üniversitesinde Lisans dersleri ile beraber yüksek lisans derslerini alarak eğitimimi tamamladım. Ayrıca eski bir milli voleybolcuyum ve profesyonel olarak Fenerbahçe takımında da yıllarca oynadım. İngiltere’deyken premier takımları ile staj yapma ve bir yıl boyunca çalışma tecrübesi kazandım. Stres ve kaygı yönetimi konusunda yazdığım tez akademik dünyada yayınlandı. İki yüz elliden fazla elite sporcu ile yaptığım anket ve çalışmalar bana önemli bir deneyim kazandırdı. Bu sporcular sadece futboldan değil, basketbol ve voleybol sporcularıydı.
Bu yılın başından itibaren İstanbul’da bir hastanede spor sağlık ünitesini kurarak çalışmalarıma devam etmekteyim. Şimdi gelelim spor psikoloğunun faydalarına; sporcunun ya da bir takımın en iyi performansına ulaşması için yardımcı olur. Zihinsel açıdan çözümler bulmanın yanı sıra antrenmanlara antrenörlerin isteği doğrultuda psikolojik faktörleri ekler.
Öncelikle spor psikoloğu değerlendirmelerini kişi ve durum temelli yapar. Kişinin karakteristik özelliklerini belirlemek, kendisine çizilecek yol haritası, hedefi ve takıma sağlayacağı faydayı öngörmeyi sağlar. Bunun için de kişilik envanteri testi yaparak sporcunun karakterini ve kişilik örüntüsünü tespit etmek mümkün. Akıllı algoritmaların sunduğu bu teknolojik yardımlar çok yakın tahminlerde bulunmamızı sağlar. Tabi spor psikoloğunun deneyimi, o spora olan yatkınlığı ve çalışma tecrübesinin de doğru öngörüde bulunmasında çok önemli bir yeri vardır.
Kişilik envanteri testinde elde edilen verileri, sporcunun olumlu özelliklerini ölçülü biçimde geliştirip, riskleri azaltmak için kullanırız. Kişilik yapısının sporcunun tutumuna ve davranışlarına nasıl yansıdığını görürüz. Ayrıca bu test sonucunda, potansiyel risklerini, güçlü ve zayıf kullandığı yanlarını, düşünce tarzını, iletişim tarzını ve problem çözme yaklaşımlarını, stres altındayken tepkileri, motivasyon kaynaklarını tespit etmek mümkündür. Bu vesileyle doğru hedef koyma, kendisinden ve takımın ondan beklentisini belirlemek daha kolaylaşır.
Ayrıca nöropsikolojik testler kişinin algı kabiliyetini, yaratıcılığını, zekasını görmemizi sağlar. Sporcunun dürtüseliğini, zamanlamasını ölçümleyebildiğimiz imkanlarımız da var burada sesli veya görsel çeldiriciler karşısında ne gibi tepkiler verdiğini gözlemleyerek örneğin; sporcunun maç anında ne zaman ve ne koşullar altındayken kırmızı kart alabileceğini öngörebiliriz.
Ancak bu yaptığımız testlerden sonra zihinsel beceriler kazanması için çalışmalar yapmaya başlarız. Bireysel çalışmalar yaparken sporcunun sosyo-ekonomik durumu, çevresi, okulu, ailesi, arkadaşları, geleneği, kültürü, ailenin kaçıncı çocuğu olduğu ve ailesi ile bebekliğinden itibaren oluşan bağının niteliğini göz önünde bulundurarak yaklaşım ve çözümlerde bulunuruz.