2020-21 Voleybol sezonu, Kupa Voley ile başladı.
Pandemi nedeni ile çok sıkı önlemlerin alındığını sevinerek gördük.
Ancak, öyle absürt görüntüler vardı ki..
İstanbul Burhan Felek Salonu’ndaki maçları izledik.
Salon sorumlusu Coşkun baklavacı personel gibi çalıştı ve yönetimindeki çok az sayıdaki elamanlarını da iyi yönlendirdi.
Tabii, iş müdürle bitmiyordu.
Örneğin salonda doktor ve sağlık ekibi yoktu. Allah korusun bir sakatlık veya daha ağır bir şey olsa idi. Anında müdahale gerekse idi.
Eski hastalık, federasyon sözünü geçiremiyor istatikçilere. Hiçbiri hakemlerin isimlerini istatistik kağıdına yazmıyor. ve nedense hiçbir maçın istatistik kağıdı bize basın çalışanlarına gelmedi. Rica ile utana sıkıla alabildik.
Birçok voleybolcu (kadın-erkek) salon içinde forma değiştirdi.
Bu arada hakemlerin şikayetçi olduğu bir şey de bazı takımların oyuncularının forma numaraları kurallara göre değil. Bizler de basın tribününden zor okuduk. Bir hakem “Yazsan ne olur. Federasyonun yaptırım gücü yok ki” demez mi.
Bazı hakemlerimiz Kıgılı reklamı almışlar. Güzel.
Kitapta “Bir takım açık, bir takım koyu forma” demesine rağmen, iki ekibin birbirine yakın renklerle oynadığını gördük. Burada şunu demek istiyoruz, forma renkleri birbirine yakın olur ise ekran başındakiler takımları karıştırır. Ve fotograf çekiminde de görüntü iyi olmaz. Anlayana tabii.
Uzayan maçlarda sonraki karşılaşmanın takımları salon kenarında uzun süre kaldılar. Normal ligde de kenarda kalıyorlardı ama bu kupada sefilleri oynadılar. Ligde tribünde de oturabiliyorlardı. Bir çoğu şikayetçi tabii. Acaba voleybolcular için bir tribün önlem alınarak açılamaz mı. Bizce açılmalı.
Kupa Voley maçları en geç 20.00’de bitti. Ancak federasyondan bize gelen haber ve fotograflar 22.00’de elimize geçti. Fotograflar yine kalitesiz. File üzerinde blok var, top ise tavanda.
Bu arada federasyonun basın sorumlusu Murat Yücekök’e yanlış yazılan sonuçlar için ricada bulunduk, gazeteci hemen düzeltti.
Kupa Voley maçlarını İstanbul’da federasyon’dan kimse nedense izlemedi. Federasyon başkanı bile İstanbul’a geldi, cumhurbaşkanına bağlılığını bildirdi ve salona uğramadan Ankara’ya döndü.
Bir önemli konu daha. Antrenörlerin tamamına yakını sahaya sokak ayakkabıları ile çıkıyor. Fenerbahçe erkek ve kadın antrenörleri spor ayakkabı giymişti. Vakıfbank antrenörü Giovanni Guidetti de her zaman spor ayakkabı giyiyor. Hijyen diyoruz, pandemi diyoruz. Ama sokağın pisliğini de ayakkabilar ile salonun içine taşıyoruz.
Ve bize göre komedi olan bir görüntüyü sona bıraktık.
Kirli beyaz gömlekler.
Yahu siz de hiç zevk yok mu. Renk sempatisi yok mu. “Takım elbise ve gömlek” denmiş. Dünyayı gezdik, tamam takım giyen de var ama eşofmanla maç yöneten teknik adamlar da var. Voleybol kenarda da renklenmeli. Yoksa devlet memuru gibi kirli mi, beyaz mı, sarı mı , ne renk olduğu belli olmayan gömleklerle yalnız görüntü bozulur. İnsan “Antrenör mü, yoksa tapu kadastro memuru mu” diye sormadan edemiyor. memuru küçük görmekten değil, imkanlarının çok az oluşunu belirtmek için.
Galatasaray’ın başarılı antrenörü Ataman Güneyligil’in kollarını yardımcısı Murat kısalttı. Hakem Nurper Özbar da Ataman’a kulübün tişortunu çıkarttırdı. Bu takım elbise komedisi ne. Veya takım elbise içinde tişort olmaz mı.
YAZI VE FOTOGRAFLAR: CENGİZ TOKGÖZ