“Su… Suyun Doğa ve İnsan Yaşamındaki Önemi
Su, ıslak bir sıvıdır. Yeryüzünde peyda oluşu, tarihten önceki zamanlara rastlar. İlk zamanlar dünya daki su çok azmış. Ama Tanrı’nın emir ve iradesiyle büyük bir tufan olmuş. Bunun sonucu olarak yeryüzündeki suyun miktarı karalardan da fazla olmuş. O zamandan beri dünyadaki su hiç bir tarafa akmaksızın bataklıklarda, göllerde, denizlerde toplanmaktadır. Su, alçak yerlerde birikir ve durur. Sıvı halinde olduğu için yüksek yerlerde tutunamaz! Suyu bir dağın tepesinden dökecek olursak, kısa bir süre sonra tümüyle aşağıya akar. Bunun içindir ki dağ etekleri, daima denizlerle, göllerle, bataklıklarla çevrilidir.
Suyu bir portakal üzerine dökecek olursak orada durmadığını, kayıp gittiğini görürüz. Oysa dünya da bir portakal gibi yuvarlak olduğu halde dünya üzerindeki sular kaymamakta ve durabilmektedir.
Bütün ırmaklar yukarıdan aşağıya doğru akar… Çünkü onlar da sıvıdır ve yüksek yerlerden kök alırlar. Hatta suyu bir döşeme üzerine bile döksek, daha alçak yanlara doğru aktığını görürüz.
Suyu yağdan ayırt etmek çok kolaydır.
Çünkü su, yazın donmaz!… Oysa yağı mahzene koyacak olursak yazın da donar. Öteki yağlara göre zeytinyağı suya daha çok benzer.
Bataklıklardaki sular kirli, denizlerdeki sular tuzludur. Bundan ötürü içilmezler. İçmeye yarayan sular ırmak sularıdır. Bunlar ancak, borulu sular bulunmadığı zamanlar içilir.
Su içmek zararlıdır, çünkü insan kendisini üşütebilir. Çay, kahve, kvas içmek daha yararlıdır. Su ulaşım yolu olarak da yararlıdır.
Suları çok olan devletler çok gelişmiş ticaretleriyle göze çarpmaktadırlar. Eski Finikeliler ve Yunanlar, şimdiki İngiltere bu çeşit devletlerdendir.
Suyun üzerinde yürünemez!… Çünkü su sıvıdır. Ayaklar altında dağılarak insan batar.
Su yazın, doğada yağmur halinde görülür.
Çamur da bu yüzden olur. Yağmur yağdığı zaman ilkin damların üzerine düşer!…Oradan da küçücük seller halinde toprağa akar.
Yağmur yağdığı zaman büyükler, ayaklarında lastik, ellerinde şemsiye olduğu halde dolaşırlar.
Çocuklar ise evde otururlar. Tabii bundan ötürü de canları sıkılır.
Kışın yağmur donar ve kar halinde toprağa düşer!… Bundan ötürü de soğuk olur.
Su ile sabun köpürtüldüğü zaman çok güzel sabun baloncukları yapılabilir. Sabundan baloncuklar yapmak için biraz sabun, su içinde eritilir. Sonra da bir saman çöpü ile üflenir.
Yalnız üflerken dikkatli davranmak gerekir.
Bir insan terli olarak su içecek olursa kendisini üşütebilir. Suda yıkananlar, boğulanlar da vardır.
Böylece suyun doğada ve insan yaşamında çok önemli bir rol oynadığını açıkça görüyoruz.