ÖZ BEĞENİ
Kendiniz hakkında fikriniz nedir? Biraz daha açıklamak gerekirse, kendinizden memnun musunuz, kendinzi beğeniyor musunuz? Bu soru sorulduğunda kendiniz hakkında olumlu mu yoksa olumsuz mu düşünceler kafanızda beliriyor? Hatta kendiniz hakkında hiç birşey düşünmüyor bile olabilirsiniz, bunun sebebine gelince aslında “Kim” olduğunuzu (Adınız, soyadınız, kimliğiniz haricinde) gerçekten kim olduğunuzu bilmiyorsunuz demektir. Kendini bilmek, negatif ve pozitif yanlarıyla varlığını kucaklamak, yaşam amacını belirleyip, kendini olduğu gibi sevip kendini geliştirmeye ve fayda sağlamaya geçmekten başlar.
Bunun için “Öz beğeninizi” arttırmalısınız, peki kendimi nasıl onurlandırıp beğenmeye başlarım diyorsanız bunun için bu yazıda 7 yöntemden söz edeceğiz:
Hayat hikayenizi yazın: Özellikle özgeçmiş şeklinde yazabilirseniz göreceksiniz ki tarih sırasıyla neler başardığınızı fark edeceksiniz. Bu yazdığınız sıralama ile en sevdiğiniz arkadaşlarınıza anılarınız ile beraber yaptıklarınızdan söz ettiğiniz de nasıl bir gelişim gösterip bugüne ulaştığınızı anlayacaksınız. Bu da size kendinizi beğenmenize ve takdir etmenize yol açacaktır. Bu da geleceğiniz ile ilgili olumlu yönde motivasyonunuzu sağlayacaktır.
Kendinizle gurur duyun:Özellikle şehir insanları hayatta kalmak için büyük bir yarışın içine girerler çünkü başvurulacak iş sayısı limitlidir ve o amaca ulaşmak içinse bir çok özelliğinizin olması gerekir. Şöyle ki sadece iyi bir üniversiteden yüksek notlarla mezun olmak bazen istediğiniz iş poziyonuna getirilmeniz için yeterli olmaya bilir.Örneğin, kendinize göre bir tarzınız olan iyi giyimli, entellektüel açıdan donananımlı, yüksek mertebeli yerlerde iyi ilişkileri olan, hoşsohbetli, güler yüzlü ama aynıı zamanda mesafeli, nerde ne içilir ne yenir gibi özel zevkleri olan, spor yapan iyi görünümlü insan olmanızı talep eden bir sistemin içinde var olmaya çalışmalısınız. Bu da çok yıpratıcı ve zorlayıcı olabilir. Bu sebeple varlığınızı sürdürürken, yukarda saydığım örneklerden birini bile başarmaya başladıysanız mutlaka kendinizle gurur duyun.
Kendinizi geliştirmeye devam edin: Hangi pozisyonda çalışırsanız çalıın ya da kendi işinizi yapıyor bile olsanız mutlaka işiniz ve ilgi alanınızla ilgili yeni sistemler ve methodların öğretildiği kurslara ya da sertifika programlarına katılın. Her yeni öğrendiğiniz konu sizi ve bakış açınızı değiştirecek ve hayata karşı olumlu duruşunuzu destekleyecektir. Bu da muhtemelen daha fazla fayda sağlayan insan haline dönüşmenizi sağlayacaktır.
Kendinize karşı şefkatli olun: Hayatta her yaptığınız işin mükemmel olmasını isteyen bir yapınız olabilir. Bu sebeple de yolunda gitmeyen bir konu olduğunda kendinizi çok ağır eleştirmekten vazgeçin, örneğin, “Kendimden nefret ediyorum yine halledemedim” dediğinizde bu durum sizin işi yarım bırakmanızı sağlayacaktır. Bunun yerine “Olabilir, nasıl en iyi haline getirebilirim” diye olaylara yaklaşmalısınız. Öncelikle şunu unutmamalıyız insan kendi hatalından öğrenen ve kendini geliştiren canlıdır. Olumsuz şekilde kendinizi yargıladığınızda hata yapmaktan çekindiğiniz gibi denemekten de vazgeçebilirsiniz. Böyle durumlarda “Bu çok normal ilk kez tecrübe ediyorum demek ki daha fazla çabalayıp çalışmam lazım” deyip kendinize bir nefes aldırıp yola devam edebilirsiniz. Kötü olduğunu düşündüğünüz bir durumda “Kendinizi affedin” ve kendinize iyi davranın.
Tatil yapın: Burada belirtmeye çalıştığım kendiniz ile zaman geçirin. Kendinizi çalışma hayatının bitmez tükenmez taleplerine kaptırmışsanız muhtemel kendinizi ihmal etmeye başlamış olabilirsiniz. Bu sebeple İngilizlerin söylediği gibi “Me time” yani sadece kendimle olduğum zaman kavramını hatırlayıp, sadece kafanızı dinleyebileceğiniz, içinize döndüğünüz ve hayatta en çok yapmaktan hoşlandığınız şeyleri yaptığınız bir zaman ayırın. Bu durum kısa 3 günlük tatil bile olabilir. Şöyle ki telefonlarınıza çok daha az baktığınız acil durumlar dışında hatta bakmadığınız, emailinizi otomatik cevaba ayarladığınız bir kısa ara yapabilirsiniz. Bu sizin kendinize duyduğunuz saygıyı arttıracak ve kendinize verdiğiniz değeri yükseltecektir. Göreceksiniz işinize tekrar döndüğünüzde çok daha verimli ve istekli olacaksınız.
Başkalarına benzemeye çalışmayın: İnsanın beğendiği bir ünlünün, sporcunun tarzında olmasının hiçbir kötü yanı yoktur fakat bunu ergenlik zamanında bırakmak gerekir. Kişinin kendini bulmaya çalıştığı zamanlarda birilerini taklit etmesi ya da o zamanın popüler kıyafeti, saçı ve renkleri neyse onu yapmayı deneyebilir ama kendi mesleğini, ahyatını ele almış birinin neyi sevip neyi sevmedğini ve kişisel özgün zevklerinin belirmeye başladığının işaretidir bu sebeple kişi kimseye benzemeye değil aksine kendi sitilini yaratmaya ve hayatına geçirmeye başlamalıdır. Başkaları olmaya çalışan kişilerin özbeğenilerinin düşük olduğunu varsayabiliriz.
Değerinizi belirleyin:Kendini bilmenin ve özbeğeninin varlığı kişiye kendi değeri hakkında bilgi verir. Öyle olduğu zaman da kişi kendisine karşı değersiz davranmaya çalışanlara izin vermez neyi hak ediyorsa kendini o duruma göre konumlandırır ve yeterince değer verilmezse o ortamda bulunmaz veya öyle bir işe talip olmaz. Örneğin, iş gücünüzü istediğinizden çok daha ucuz talep etmeye çalışanlara olumlu bir cevap vermemelisiniz, nazikçe iş değerinizi ve kişisel beceri ve yeteneklerinizi katacağınız için gerçek değeri neyse onu talep etmelisiniz. Bu örneği özel ilişkilerinizde de aynı tutumla cevap vermelisiniz nazikçe size nasıl davranılmasını istiyorsanız o şekilde davranarak, göreceksiniz ki karşınızdaki kişi de sizin değer talebinize uyumlanacktır. Uyumlanmıyorsa yani hak ettiğiniz değeri vermiyorsa siz kendinizden o kişiyi mahrum bırakarak (Görmezden gelip, görüşmeyerek) en büyük cevabı vermiş olacaksınızdır.
Konu ile ilgili sorularınız ya da paylaşacaklarınız varsa banazeynepeylemsenkal@fransizlape.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Psikolog “Uzman spor psikoloğu”
Zeynep Eylem Şenkal
not: Zeynep Eylem Şenkal’ın bu yazısı kadinja.com Dergisi’nden alındı. Teşekkürlerimizle.MT