İki haber arka arkaya geldi.
İlki Emniyet Genel Müdürlüğü’nden. 2018 yılı trafik kazaları istatistiği..
Geçen yıl Türkiye’deki trafik kazası sayısı 428 bin 074..
Ölü sayısı 3 bin 373..
Yaralı sayısı 310 bin 109.
Yani..
Türkiye’de her gün ortalama ‘bin 172’ trafik kazası oluyor.
Her gün ortalama 9 insanımız trafikte ölüyor.
Her gün ortalama 850 insanımız trafikte yaralanıyor..
Dikkat.. Ölü sayısı sadece olay yerinde ölenler. Hastanede ölenler, “Yaralı” olarak geçiyor istatistiklere.. Yani aslında her gün ölen 9 değil, onbeş falan..
İkincisi..
Türkiye Sigortalar Birliği açıklama yapmış.
“Trafik kaza oranlarımız Avrupa’nın iki katı..” Birliğin çözüm önerisi, bizim ekonomi sayfasında manşet..
“Trafikte kurala uyanın sigorta primi düşüyor..”
***
Bu sabah, bu yazıyı, hiç bir işe yaramayacak (Yarasa, 20 yıldır yazıyorum, zerre kadar aldıran, zerre kadar önlem alan olurdu) bu yazıyı yazmak için geliyorum.
Kırmızı yandı, durduk. Yol yayaların.. Bir kurye motosikleti kendisine kırmızı yanarken yayaların arasına daldı. Sola döndü.. Önünde kocaman “Girilmez” işareti olan yola girdi. Bu defa sağa döndü ve tek yönlü yolda ters istikamette sürdü gitti. 30 saniye içinde “Tehlikeli araç kullanmak, yayanın hayatını tehlikeye sokmak dahil tam 5 trafik suçu işledi.
Bu neyi gösterir?.
Bu ülkede trafik cezalarını kimsenin iplemediğini.. Bir defa yakalanmaz. İkincisi kırk yılda bir yakalansa bile, cezası üç otuz para.. Kurye de yolunu kısaltmak ve hiç durmadan gitmek için, Devletin kurallarını zerre takmadığını her an, her cadde, her bulvarda, yani devletin en olduğu yerlerde ispatlar durur.
Bu ülkenin İçişleri Bakanı, adını da vereyim, güya iş başına geldiğinde “Trafik Sorunu”nu hedef alan Sayın Süleyman Soylu..
Motosikletler, oracıkta duran ekip arabalarının önünde, kaldırımda gidiyor, yaya geçidinde insanların üzerine sürüyor, hem de ana arterlerde ters yönde, cambaz gibi gidiyor ve polisler bakıyorlar.. Sadece bakıyorlar.. Örnek?. Her gün Sabah gazetesinin önü..
Ana Haber Bültenleri, artık, şiddet ve dehşet görüntüleriyle reyting yapma yarışında ya.. Hemen her gün, E-5 ya da TEM’de drift atarak şov yapan gençler var. Birisi başkalarını da öldürecek şovlar yapıyor. Biri çekiyor.. Yakalanma korkusu yok.. Çünkü cezası, son arttırmalarla 5 bin lira.. Sosyal medyada yapacağı sükse için, 5 bin lira o zengin çocuğuna gazoz parası..
Peki Sayın Soylu’nun bakanlığında sosyal medyayı ve ana haberleri izleyen, bu görüntülerin nasıl bir teşvik, nasıl bir heveslendirme olduğunu fark eden yok mu?.
İçişleri Bakanlığı’nda drift cezalarını önleyici düzeye yükseltmeyi, sosyal medya ya da TV’lerde bu suç görüntülerini yayınlamanın suç olduğunu ilan etmeyi düşünen bir makam yok mu?.
Sayın Soylu, mahalle arasındaki sokaklardan başlayarak, ülkeyi baştan başa kat eden oto yollara kadar, trafiğin olduğu her, ama her yer, bu ülkede devletin olmadığını kanıtlıyor..
Çocuk beş yaşında sokağa çıktı mı, karşılaştığı ilk devlet, trafikte..
Çocuk beş yaşında öğrenmeye başlıyor ki, ülkesinde devleti ipleyen yok.. Büyüdükçe rezilliğin daha da farkına varıyor.. Direksiyon başına geçince de, ‘Trafik Anarşistleri’ arasına karışıyor.
Anarşi bir başladı mı, bir daha önü alınmaz. Artık nereye çekersen oraya..
O rezil drift görüntülerini üç paralık reyting için arka arkaya beş kez yayınlayan televizyonlardan bir tanesi üç sosyoloji ve psikoloji hocası çağırıp, “Trafik ve Anarşi” konusunu tartışsa, görecek, dediğimin ne kadar doğru olduğunu..
O drift yapanla, o askere kurşun atanın, ayni kökten geldiğini..
Yasama aldırmıyor. Yürütme aldırmıyor. Yargı hiç aldırmıyor. Ahmet Kural, Sıla’ya tokat atacağına, trafikte ezip öldürse, o 1 yıl 6 ay cezayı bile almazdı, düşünün.. Ve, cart kabakağıt.. Dördüncü güç, medya hiç aldırmıyor..
İşte bu ülkenin en büyük gazetelerinden Sabah’ın önü..
İşte bu ülkenin en büyük televizyonlarından atv’nin önü..
Bir polis adliye muhabiri (Varsa tabii) Sabah’ın önünde bir saat dursun, bir hafta manşetten sürecek yazı dizisi çıkarır. Bir atv muhabiri, binadan çıkınca etrafa baksın, bir saatlik tokat gibi program yapar.. Bu komik, bu kimsenin iplemediği ve hele plakaya yazıldı mı kimsenin ödemediği (Çünkü hep af çıkıyor ve af çıkacağını herkes adı gibi biliyor. Ödeyenler benim gibi eşekler..) cezalarla, bu ülkenin trafik sorunu çözülmez. Çözülmez Bay Soylu, çözülmez..
Ve biz her gün, onlarla, yüzlerle, yollarda, sokaklarda telef olmaya devam ederiz.
Dün de dedim ya..
Bedava yaşıyoruz bu ülkede..
Kazasız belasız yaşadığımız her güne şükür..
Çünkü bizi Devlet değil, Allah koruyor!.
Kurala uyanın primi düşecekmiş de, Trafik kazaları azalacakmış..
Hiç güleceğim yoktu, Vallahi!.