Bedelli’den profesyonelliğe geçiş!.
Bedelli askerliğin 15 bin liraya indirilmesi önemli ve anlamlı bir karar..
Bir defa eşitlik ve adalet ilkelerine uygun. Bedelli eski hali ile “Zengin çocuklarına has”tı. Bu yüzden de ağır eleştiriler yapılıyordu, bol da dedikodu..
Şimdi hemen her gencin işi 28 günde bitirme imkânı var.
İkincisi.. Asıl önemlisi o..
Herkes “Bedelli” yaparsa, kim asker olacak?.
Türkiye’nin gerek yurtiçi terör, yurtdışı NATO ilişkileri dolayısı ile büyük ve güçlü bir orduya ihtiyacı var.
Bu orduyu nasıl kuracağız?.
Çocukluk filmlerinden hatırlarız.
Fransızların paralı askerlerden oluşan “Yabancılar Lejyonu” vardı.
Türkler bile savaşmıştı o lejyonlarda Avrupa’da.. Mesela ünlü sinema oyuncumuz nurlar içinde yatsın çok severdim, Turhan Seyfioğlu bir lejyonerdi, hatırladığım kadarıyla..
Aynen öyle olacak, çare yok..
Lejyon kuracağız. Ama Yabancılar’dan değil, kendi gençlerimizden.
Yani “Profesyonel askerlik..” Ülkede sorun 1- İşsizlik.. İşte size yüz binlerce iş imkânı..
2- Özellikle yurtiçi terörle mücadelede en başarılı olanlar, “Özel harekâtçılar..” Çünkü adları üstünde özel eğitimleri var.
Şimdi terörle savaşanlar da, gereğinde Afrin’e girenler, Kandil’e yürüyenler de tümüyle özel, yani çok iyi eğitilmiş Profesyonel askerler olacaklar.
3- Üniversiteyi bitirmiş, hayata başlamak için bekleyen gençler sorunu.. İşe başvursalar ilk soru “Askerliğini yaptın mı?.” Hadi girdiler..
Üç gün sonra “Gel bakalım askere..” Bu ülkede evlenme bile, askerliğe bağlı.. Kırsalda, bilek gücüne en çok ihtiyaç duyulan kırsalda, en verimli yaşında genç askerde.. Bekle ki teskere alsın!.
Daha neler!.
Profesyonel askerlik, bu sorunların hemen hepsine deva olacak.
Peki Profesyonel Ordu’nun maliyetini kim karşılayacak?.
İşte bu “Bedelli”den gelecek büyük bölümü..
Dün Mevlüt Kardeşim (Tezel) “Gelire göre olsun bedel” demiş.. Mantıklı gibi.. Ama “Gelir” dediğin ne bu ülkede..
Etrafında haremi ve erkânıyla Osmanlı Sultanlarını kıskandıran (Onların 15 tane de luxe otomobilleri yoktu mesela. Televizyonları da) Adnan Hoca adlı rezil, çıkarıldığı mahkemede “Aylık gelirim 3 bin 500 lira” demiş.. Gel de acıma.. Asgari ücrete talim ediyor, zavallıcık..
“Gelire göre” olmaz ama isteyenden bağış kabul edilir. Açıklanmak kaydı ile.. Gizli tutularak değil..
“Bedelli askere giden filanca Koç ya da falancı Sabancı şu kadar bağışta bulundu” haberi, nasıl teşvik edici olur, nasıl “İtibar, Saygınlık ve Sempati” yaratır bir düşünün..
***
Bu yazıyı yazarken yardımcım Ercan geldi yanıma.. Anlattı..
“Ben askerliğimi terör bölgesinde yaptım. Araç kullanıyordum. O yıllarda Tunceli’de 40 bin kişinin barınacağı karargâh ve yatakhane binaları inşaatı başladı. Zamanın başbakanı Turgut Özal, “Terörle savaşı ancak profesyonel askerlerle kazanırız” demiş ve tamamı profesyonel bu 40 bin kişilik profesyonel asker birliği kurma kararı almış.. Tam kaba inşaat bitti, çalışmalar durdu. ‘Özal o plandan vazgeçti’ dediler. O binalara sonra ne oldu bilmiyorum. Son duyduğum, harabe halindeymişler..”