Çocukları Medyadan Koruyalım
Yani inanılır şey değil.. Çocuklara karşı işlenen suçlarda müthiş bir artış var.. Yazılı, sözlü, sosyal her türlü medya Çocuk Suçları haberleriyle dolu. Her türden, her vahşetten..
Tabii, yazılı sözlü, sosyal her türlü medya da, Çocuk Suçlarını engelleme, azaltma yönünde fikirler ve yorumlarla dolu..
Gel gelelim.. Tam bir “Tencere dibin kara..” örneği, hemen hepsi adeta yangına körükle gidiyor.. Kaş yapalım derken, hem de nasıl göz çıkarıyorlar, farkında değiller.. Ya da..
Belki de farkındalar ama, tiraj, reyting ve sosyal medyada her ne karın ağrısı ise, ilgi çekmek, like almak, takipçi ve tekrarcı sayısını arttırmak için öyle facia işler yapıyorlar ki..
Örnek..
Bir internet oyunu varmış.. Adını yazarsam ben de reklamını yapmış olurum. Bağımlılık yapan oyunun adı yazılır, söylenir mi?. Çocuklar hepimizden meraklı.. Onları tahrik ederiz..
Peki böyle düşünen kaç “Gazeteci/ Yazar” var?.
Bu oyunun çocukları intihara teşvik ettiğini ruh bilimciler örneklere dayanarak söylüyorlar..
Yani.. Ülkemizde bugüne dek kim bilir kaç çocuğu intihara götüren bu oyunu engellemek için el birliği, işbirliği yapmalı, topyekun mücadele etmeliyiz değil mi?.
Şimdi soralım.. Vikipedya’yı anında engelleyen devletimiz, Rusya doğuşlu bu oyuna ulaşılmasının önünü kesmek için bugüne dek ne yaptı?.
Milli Eğitim Bakanlığı okullar yoluyla velilere ulaşmak için ne yaptı?.
Aile Bakanlığı ne yaptı?.
Daha kaç intihar bekliyoruz?
Ya medya?.
Ben 1957 yılında bu mesleğe başladım. Daha o yıl öğrendim ki, intihar haberleri çok özel ve çok özet verilmeli. Çünkü, intihar özendiricidir. Bu bilimsel yorum geçen 60 yıl içinde daha da güçlendi..
Şimdi soruyorum sizlere..
Bir elinde tabure, bir elinde ip, yanında oyunu birlikte oynadığı arkadaşıyla intihar etmeye giden çocuğun görüntüsünü seyretmeyen kaldı mı içinizde?.
Gün boyu haber kanalları, akşam ana haberler, altına ayrıntılı bilgiler yazarak bu ölüme gidişi yayınlamadılar mı, ülkenin bütün çocukları ekran başındayken?.
Güvenlik kamerasından almışlar. Başlarında paralansın o güvenlik kameraları..
Benim komik RTÜK’üm ağızdaki minnacık sigarayı buzlayıp, çocuklarla alay ediyor.. Onların, buzdan çıkan dumanın nerden geldiğini anlamayacaklarını sanıyor, koca koca okumuş adamlar..
Oysa, intihar etmeye giden çocukların gerçek haberini ballandıra ballandıra anlatmak ve göstermek, hem de tekrar tekrar göstermek serbest bu RTÜK’çülerin ülkesinde..
İnanmayacaksınız.. Bir haber kanalında bu oyunun internet adresi de yayınlandı, haber sırasında.. Ertesi gün de, elinde ip ve tabure ile ölüme giden arkadaşının yanında yürüyen çocuğun da intihara teşebbüs ettiği haberini gene bol bol hastane resimleri desteklediler..
Nedir bu görüntüler, bu fotoğraflar?. Ne işe yarar?.
Çocuğu özendirmeye..
Ve de reyting, tiraj sağlamaya..
Sevgili kardeşim Ahmet Hakan, önce bir haber verdi.. Silah fuarında dolaşan lise öğrencileri.. Bu öğrencileri o fuara lise müdürü, otobüs tutup götürmüş.
Ahmet Hakan “Öğrenci çocukların silah fuarında ne işi var” diyor çok haklı olarak ve alkışladığım yorumunu ekliyor..
“Bu müdür ve hocalar hakkında Milli Eğitim Soruşturma açmalı..”
Açmalı ki, ibret olsun.. Bir sanat fuarına ve sergiye götürmezler ama silah fuarına götürürler.. Tabii soruşturma açılmalı ki ibret olsun.. Ama şimdi burda durup Sevgili kardeşim Ahmet’e sormak isterim..
Her gece dümenine oturduğun o ana haberlerin 60 dakikalık süresince, ekrana kaç tane silah ve şiddet görüntüsü getiriyorsun..
“Silah fuarında ne işleri var” dediğin çocukların hemen hepsi ekran başındayken her gece 18.45- 19.45 arasında o silahların gümbür gümbür kullanıldığı kaç haber, kaç şiddet, kaç vahşet görüntüsü yayınlıyorsun?.
Ki çoğu haber bile değil. Biri sosyal medya başına oturmuş, Kanald Ana Haber ekibinden. İşi şiddet görüntüsü bulmak..
Buldu mu aynen yayına..
Kim, nerde, ne zaman, nasıl, niçin sorularının hiçbiri yok görüntüde.. Sonunda ne olduğu da yok. O zaman nasıl haber bu?.
“Efendim bu haber bir yıllık, ama görüntüsü şimdi elimize geldi” der mi bir ana haber sunucusu?. Reyting tezgahına böyle alet olur mu?. Bu habercilik mi?