Zeytin
1 Haziran 2017
Akp iktidara gelir gelmez…
2003’te TBMM’ye getirdiler.
Geri püskürtüldü.
2006’da tekrar getirdiler.
Geri püskürtüldü.
2008’de tekrar getirdiler.
2009’da tekrar getirdiler.
2010’da tekrar getirdiler.
Kavga dövüş hep geri püskürtüldü.
2013’te tekrar getirdiler.
2014’te tekrar getirdiler.
Gene başaramadılar.
2017…
Tekrar getirdiler kardeşim.
*
Zeytin’in idam fermanı.
*
Akp iktidara geldiğinden beri ısrarla uğraşıyorlar, illa öldürecekler.
*
Bugüne kadar yedi defa denemişlerdi ama, yasayı çıkaramamışlardı. Şimdi herkes fetoyla metoyla uğraşırken, kaşla göz arasında “üretim reform paketi” adı altında yeniden TBMM’ye getirdiler.
*
Ne yapmaya çalışıyorlar?
Bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla hazırlanan ve 1939’dan beri yürürlükte olan “zeytin yasası”nı değiştirmeye çalışıyorlar.
*
Bu yasa değişirse… Bir dönüm alanda 15’den az zeytin ağacı varsa, o alan zeytinlik kabul edilmeyecek.
*
Peki bu ne anlama geliyor?
Türkiye’de toplam 170 milyon zeytin ağacı var, bunların 120 milyonu “zeytinlik” vasfından çıkarılacak anlamına geliyor!
Çünkü, bu işle alakası olan herkes gayet iyi biliyor ki, Türkiye’deki zeytinliklerin yüzde 70’inde dönüm başına 10-12 ağaç bulunuyor.
*
Başka?
Zeytin ağacı kesenlere, ağaç başına iki bin lira ceza getiriliyor. Yani? Arazide 16 zeytin ağacı varsa, kes iki tanesini, öde dört bin lira cezayı, zeytinlik alanı zeytinlik olmaktan çıktı mı, çıktı, hadi güle güle kullan!
*
Başka?
Zeytin sahaları koruma kurulu oluşturuluyor. Zeytinliklerin korunmasına veya imara açılmasına bu kurul karar verecek. Bu kurul, vali ve valinin emrindeki bürokratlardan oluşacak. İyi de… Valiler kimin emrinde bu ülkede? Hükümetin “olur” dediği bir işleme, valinin “olmaz” diyebilmesi mümkün mü? Yandaş işadamı zeytin keserse, vali dur diyebilir mi?
*
Başka?
En zırt dediği yer şurası.
*
Zeytin yasasının şu anki halinde “zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede, kimyasal atık oluşturacak tesis yapılamaz, işletilemez” deniyor.
İşte bu koruyucu maddeye “ancak” diye başlayan bir ilave yapılıyor…
“Ancak, alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla, kamu yararı için yatırımlara izin verilir” deniyor!
*
Zeytin yasasını…
Madenciler değiştirtmek istiyor.
*
“Reform paketi” dedikleri, bu.
*
Yedi defa denediler, olmadı.
Sekizinci defa meclise getirdiler.
*
“Ne var canım bunda, kestiğimizden fazlasını başka yere dikeriz” diyorlar… Halbuki, özellikle Ege’deki zeytin ağaçlarımız 200 yıllık, 400 yıllık, aralarında 900 yıllık olanları var, Manisa Kırkağaç’ta 1655 yıllık zeytin ağacımız var, hâlâ yılda 250 kilo zeytin veriyor.
*
“Yaşamak şakaya gelmez / büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın / bir sincap gibi mesela / yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden / yani, bütün işin gücün yaşamak olacak… / Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı / yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin / hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil / ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından” demiş şair.
*
Yurtsever, zeytine bakıyor…
Hayatın anlamını görüyor.
Bunlar zeytine bakıyor…
Odun görüyor!
*
Sözcü’ye feto damgası yapıştırılmasının, memlekette ne kadar defolu herif varsa alayının birden Sözcü’ye çullanmasının sebeplerinden biri de bu aslında… Kendi derdimize düşelim, kendimizi savunmaya çalışırken, bunları yazacak halimiz, vaktimiz kalmasın istiyorlar.
*
Bu yüzden, çırpına çırpına hepsine birden yetişmeye çalışıyoruz.
Aklımız Mediha’da Gökmen’de.
Fikrimiz zeytinde.
*
Duyduk duymadık demeyin ahali…
*
Duymazlıktan gelmeye devam edersiniz, salataya sızma linyit gezdirip, kahvaltıda kok kömürü yersiniz gari!