Artık Anlayın
Atatürk ülkemiz bu hale gelmesin diye uğraştı işte. Anlamayanlar yine anlamazlar.
Kuran Yaktı İftirasına Uğrayıp Korkunç Şekilde Öldürülen Farkhunda’nın Üzücü Hikayesi
2015 yılında gerçekleşmiş ve hepimizi insanlığımızdan utandıracak, insanlığın geleceği üzerine kaygılandıracak bir olay. Binlerce yıllık medeniyetimizin 2015 yılında da yine ve yeniden sınıfta kaldığına birlikte tanık oluyoruz.
Farkunda 27 yaşında bir Afgan kadınıydı. İlahiyat fakültesindeki öğrenimini yeni tamamlamış ve öğretmen olmak için hazırlanıyordu.
2015’in Mart ayında, din eğitimi verdiği caminin önünde Molla Zainuddin’in üzerinde arapça yazılar olan muskalar sattığını gördü. Din ticareti yaparak kesesini dolduran ve insanların ümitlerini sömüren mollalardan hiç hazetmiyordu.
Eğitimli bir kadın olarak buna sessiz kalamadı ve etraftaki kadınlara Kuran’da böyle hurafelerin olmadığını söyleyerek tepki gösterdi.
Çocuğu olmayan genç kadınlara şifa için muska satmak gibi işler yapan Molla, en iyi bildiği şeyi yaptı ve sahtekarlığını yüzüne vuran bu kadına iftira attı.
“Bu kadın kuran Yaktı, gözlerimle gördüm” bu dakikadan sonra kimse Farkhunda’yı dinlemeyecekti ama ağzından şu sözler çıktı. “Ben bir Müslümanım ve Müslümanlar Kuran yakmazlar.”
Bir anda büyük bir kalakabalık öfkeli gözlerle olay yerine toplanmaya başladı. Linç başlıyordu linç kelimesini kendisinden utandıracak bir şekilde hemde.
Kalabalık ne olduğunu sorgulamadan bir an bile düşünmeden saldırmaya başladı. Onlara göre Kuran ve yakmak kelimelerinin bir kişiyle, hem de bir kadınla aynı cümlede geçmesi vahşice bir infaz için yeterliydi.
Yobazların ilk hamlesi Farkhunda’nın kafasına vurmak oldu, çünkü o kafanın içinde başka hiçbir şekilde başedemeyecekleri fikirlerle dolu bir beyin olduğunun farkındaydılar. Bundan sonrası insanlığın anlamını sorgulatacak bir linç ile devam ediyor.
Farkhunda, önce tekmeler ve yumruklar eşliğinde dövülerek bir binaya çıkarıldı ve oradan aşağı fırlatıldı.
Öfkesini dindiremeyen kalabalık yere düşen kadını büyük bir hınç ile dövmeye devam etti. Yetmedi, bu kadarı kana susamış bu insan artıkları için yeterli gelmedi. Farkhunda’ya vurdukça daha da hırslandılar, çünkü karşılarında onlara yalvarmayan güçlü bir kadın vardı. Yerlerde sürüklediler, taşladılar, kocaman taşları üzerine fırlattılar. Yine yetmedi üzerinden arabayla geçtiler.
Doğada hiçbir canlının sergileyemeceği bir vahşetle onu paramparça etmek istiyorlardı. Farkhunda’nın bu vahşet içinde bile dik durabilen yüreği ancak paramparça edilerek yokedilebilirdi.
İyice öfkelenen kalabalık bu genç kadının kanlı bedenini benzine buladı ve ateşe verdi. Daha sonra yanmış bedeninden kalan kömür karası parçayı sürüklediler ve yaptıkları büyük ‘hizmetin’ gururuyla bir kenara attılar.
Farkhun’da sadece bir iftira uğruna yaklaşık 200 erkek tarafından dövüldü, binadan atıldı, taşlandı, arabayla ezildi ve benzinle yakıldı. Hem de rejimin polislerinin gözü önünde. Hiçbir vicdanlı insanın aklının alamayacağı bir nefretle katledildi.
Sonra ne mi oldu ?
“Akıl hastası günahkar bir kadın kuran yakmış” diyerek olayın üzeri kapatılmaya çalışıldı. Fakat bekledikleri gibi olmadı. Bu genç kadının dramını izleyenlerden çığ gibi tepki yağdı.
Afgan kadınları ‘hepimiz Farkhundayız’ diyerek sokağa döküldüler. Farkhunda’nın tabutu yüzlerce kadının omuzlarında taşınarak defnedildi.
Afghanistan
Dünyadan da benzer şekilde tepkiler gelmeye başlayınca olayın üstü kapatılamadı ve hemen soruşturma açıldı. 26 kişi tutuklanırken 10’dan fazla polis de açığa alındı. Dava sonucunda sanıklardan 4’ünün idamına, 8’ininde 16’şar yıl hapis cezasına mahkum edilmesine karar verildi. 19 polisten 11’i de saldırıya göz yumdukları gerekçesiyle 1’er yıl hapse mahkum oldu.
Tepki verenlerin öfkeleri kaybolduktan sonra ise temyiz mahkemesi idam cezalarını iptal etti.
Her linç olayında olduğu gibi Farkhunda’yı linç edenlerinde çoğu ceza falan almadı. Şuan bu mahlukatlar Afgan sokaklarında yaşamaya devam ediyorlar. Fakat Farkhunda dövülen, dışlanan, yaşamdan soyutlanan Afgan kadını için bir sembol haline geldi.
Bu arada Farkhunda’nın aileside yalanlara kanıp kızlarından utanmak yerine gururla soyisimlerini ‘Farkhunda’ olarak değiştirdi. Farkhunda eğer yaşıyor olsaydı, katledilmeseydi; tıpkı kendisi gibi sorgulayabilen bireyler yetiştirebilirdi. Ve onu katledenler “bizi sorgularsanız başınıza bu gelir” dercesine işledikleri insanlık şuçunu başından sonuna dek kaydetmişlerdi. Fakat bu yobaz sürüsü görüntülerin bir nebze vicdan kırıntısı taşıyan herkesin yüreğini sızlatacağını ve bunun bir öfke seline dönüşeceğini düşünemeyecek kadar vicdansızlardı.