İŞ YAPANMI, OY GETİRENMİ.
2016 yani Olimpiyat yılı, yani seçim yılı. Bu yıl muhteşem Voleybol Federasyonu başkanlık seçimimizin yılı. Yine belki de dört yıldır ortada gözükmeyenler ortaya çıkacaklar. Geçen dönem istediklerini bulamayanlar acaba bir yerlere gelebilir miyiz diye çabalayacaklar.
Dört seçim döneminde karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalıştım, tabi ki voleybolu düşündüğüm kadar kendime de bir kariyer yapma,daha doğrusu voleybola bir katkım olabilir mi çabasında idim. Bir dönem başarılı oldum yönetime girdim. 1,5 yıl sonra ideallerime uymadığını düşünerek istifa ettim. Bazıları için faziletti bir karardı, bazıları için ise işi yarım bırakıp kaçmaktı. Benim masalımı anlatıp olayı kişiselleştirmek istemiyorum. Bu yola baş koyan yani bu kavganın içinde olmak isteyenlerin tek bir amacı olduğuna inanmak istiyorum. Tek amaç şu ”Türk Voleyboluna hizmet etmek” . Ama biliyorum ki bu çok aşırı bir iyimserlik. Maalesef bu gibi dönemlerde bu konulardan menfaat sağlayacaklarını düşünen birçok insan ortaya çıkıyor ve çeşitli güçleri kullanarak yönetim kurulunda yer almaya çalışıyorlar. Bu arkadaşlara sesleniyorum, cidden voleybolu sevmiyorsanız ve menfaat peşinde iseniz lütfen yorulmayın bir yerlere varamazsınız. Bu yaşadığım seçim dönemlerinde gördüğüm hep aynı konulardı. İki türlü katkı sağlamak isteyenler ve tabi ki iki türlü katkı almak isteyenler oldu. Seçim zamanı iktidara yakın olup siyasi gücü yanına almak isteyenler, yada kendi gücüne voleybol camiasındaki desteğine güvenip aday olanlar. Ya da hadi gelin yalan söylemeyeyim kendi gücüne güvenip aday olan hiçbir aday görmedim. Hep birilerinin hadi demesi ile adaylar oluştu ve başkanlar seçildi. Şimdi tabi ki hangisine sorsanız bunu inkar ederler. Belki de başka türlüsü olmuyor bunun için kimseye de kızmaya gerek yok. Ben artık inanın kimin başkan olacağı ile ilgilenmiyorum. Ama kimlerin yönetim kurulunda olacağı ile ilgileniyorum. Artık oy getireceklerin değil iş yapacakların oralarda olmasını istiyorum. Son senelerde hepimize insan olmayı öğreten, yaptıkları ile hepimizin aklını başından alan sevgili Gülnur Görgün’ün, Es Spor’un kurucusu Sırma’nın, sevgili Özalp Birol’un, sevgili Cem Topçuoğlu’nun, sevgili Bülent Gürcan’ın, sevgili Tayfun Özeren’in, sevgili Cemil Ergin’in , sevgili İpek’in olacağı yönetimler istiyorum. Sadece ön sırada oturarak maç seyreden etrafa hava atmaktan başka bir şeye yaramayan kişilerin yönetimde olmasını istemiyorum. Bunları yazarken orada olmayı hayal eden birçok arkadaşın bana kızacağına da biliyorum ama bırakalım kızsınlar. Hep beraber karara varalım, hala iktidarın bize dikte ettiği bir başkana ve yönetimemi evet diyeceğiz ya da cidden voleybolu bir yerlere getirecek insanlarımı seçeceğiz. Benim seçme hakkım yok çünkü delege değilim, delege olanların da benim bu yazdıklarıma bir değer vereceklerini zannetmiyorum.O zaman demek ki değişen bir şey olmayacak. Ama ümidimizi kaybetmeyeceğiz. Sonuçta iyi veya kötü her şey Voleybol için. Ve Voleybol hepimizin hayatı.
Herkesin yolu açık olsun.
Saygun Keskin