İstanbul’dan uçağa binmeyin, sakın!..
Ben binmem de, sizi de uyarıyorum.. Hayır.. Mesele, karlanma, buzlanma, lodos, poyraz fırtınaları, her gün yüzlerce seferin iptali, hava alanlarında saatleri, hatta günleri bulan rötarlar, beklemeler değil..
Sebep akıllara sığmaz..
İstanbul Hava Limanlarında güvenlik zinciri kırıldı. İnanmayacaksınız..
Bir İstanbul Hava Limanında, Uluslararası kural ihlal edildi.. Bir yolcu, iki defa geçmesine rağmen, çan gibi çalan güvenlik kapısına üçüncü defa girmek istemedi. Güvenlik görevlileri de geçişine izin vermediler..
Yolcu dayattı. Onun patronu olduğu anlaşılan biri devreye girdi. Güvenlikçileri “Sizi gazetelere yazdırırım. İşten attırırım” diye tehdit etti.. Olay büyüdü. Hava alanı güvenliğinden sorumlu, işi sadece bu olan ve ofisi hava limanında bulunan Vali yardımcısı olay yerine geldi. Üzerinde uçağa girmesi yasak, ne olduğu bilinmeyen metalik bir şey taşıyan esrarengiz yolcu, “aranmadan” uçağa alındı.. Ve o alanda görevi “Devleti temsil etmek” olan Vali Yardımcısı, o küstah, o şımarık patrondan “Devlet adına” özür diledi..
Gazetelerde okudunuz, televizyonlarda duydunuz mu?.
Hayır.. Medyam böyle işlere, muhalifi, iktidar yanlısı bulaşmayı sevmez..
Neden sevmez?.
Çünkü kendisini devletin de, uluslararası kuralların da üzerinde gören o şımarık “Ben dedim oldu. Ben yaptım oldu” diyen patron, Fenerbahçe Kulübü Başkanıdır da ondan..
Üzerini aratmadan uçağa bindirdiği adam da koruması.. Hani Ali Sami Yen Stadı’nda zamanın Galatasaray İkinci Başkanı Fatih Altaylı’ya saldırıp linç etmeye çalışan ve sonra bir mafya bozuntusu tarafından o başkana tahsis edilen tetikçiler olduğu söylenen adamlar..
Altaylı’ya saldıran kişileri, o hafta sonu uçakta Business Class’ta yanına alıp İzmir’e götürerek ödüllendirmişti hani. O başkan işte.. Sıkıysa yaz..
İşini kaybedersin..
Ama korkmayan yazarlar var..
Ağabeyim Öcal, olayı Türkiye Gazetesinde anlattı.
Başlık.. “İstanbul Valisi”ne arz ederim..
“Olay doğru mu” dedi..
“Vali Yardımcısı orada devlettir. Devlet bir skandala alet olur, bir de özür diler mi” dedi..
Skandal bizim olsa, hadi alıştık, örtbas ederiz. Ama skandal uluslararası.. İATA (Uluslararası Havacılık Ajansı) İstanbul’u “Güvenliksiz alan” ilan edebilir. Çünkü hava alanı koruma işini yüklenen Güvenlik Şirketi ve Güvenlik Görevlileri Sendikası işin peşini bırakmıyorlar, medya göz yumsa da..
İstanbul Valisi Vasip Şahin derhal duruma el koymalı.. Derhal soruşturmalı.. Varsa, sorumlular, kendi yardımcısı dahil işten el çektirmeli.. Hava alanı güvenlikçilerini tehdit eden, aşağılayanları, kamu adına mahkemeye vermeli.
Bu iş kapanmaz, bu skandal geçiştirilemez!.
O şımarık başkan bu işi, Paris Hava Alanında yapsa değil, yapmaya teşebbüs etti, bugün tutukluydu, bir..
Yarın diyelim adını AmedSpor diye değiştiren Diyarbakırspor Başkanı, korumasını ayni zorbalık ve küstahlıkla, üzerini aratmadan uçağa sokmaya kalkışsa, gene izin verecek, üstüne bir de özür dileyecek misiniz?. Güvenlik zinciri bir kere kırıldı mı o alandan kalkan tüm uçaklar güvensiz olur.
Şirket önemli değil, Sevgili Okurlar..
Vali Vasip Şahin açıklama yapana kadar, İstanbul’un hiç bir hava alanından uçağa binmenizi tavsiye etmem..