Aziz Sancar’dan tokat gibi cevap!..
Bilim dalında Nobel kazanan ilk Türk, Aziz Sancar “Bu Nobel Cumhuriyet eğitim sisteminin eseridir” dediği için, esas amaçları Atatürk’e ve onun kurduğu Cumhuriyet’e saldırmak olan kişileri kızdırmış ve alaya alınmıştı.
Hürriyet Gazetesinden Tolga Tanış, Aziz Sancar’ı yaşadığı yerde buldu ve onunla Nobel’e giden yolu konuştu. Geçen hafta sonunun en dikkat çekici röportajıydı bu.. Nasıl gururlandım, keyiflendim, okurken..
Sancar’ın anlattıkları, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına Osmanlı tokadı oldu, adeta..
İkisi başka anneden 10 çocuklu bir Güneydoğu ailesinin, hem de anne ve baba okuma yazma bilmezken, hepsinin okuması, nasıl bir Cumhuriyet Eğitim sistemi sayesinde olmuştu, onu anlatmış, Prof. Sancar..
“Varlıklı demeyeceğim de, fakir de değildik. Geçinecek kadar. Mesela orta 2’ye kadar okul harici ayakkabımız yoktu. Yazın yalınayaktık. Anne babayla Arapça konuşurduk ama çocuklar kendi aramızda Türkçe konuşarak büyüdük.”
Profesör Sancar, kendisine Arap denmesinden hoşlanmıyordu.
“Arap demenizi istemiyorum. Diyelim biri İstanbullu. Mutlaka Bulgaristan, Yunanistan’dan bir şey vardır. Doğudaki insanın da kanında Türk’ü de var, Kürt’ü de var; Arap’ı var, Ermeni’si var, Yezidisi var. Kalkıp bunları konu yaparsak, ne konuştuğumuzu unuturuz. İngiltere’de kaç etnik grup var. Adama soruyorsunuz, ‘İngilizim’ diyor. Burada da ‘Amerikalıyım’ dersin. İstersen kökenini söylersin ama Amerikalı dedi mi, bitti. Ben Mardinliyim. ‘Türküm’ diyorum. ‘Sen Kürt müsün, Arap mısın, Yezidi misin…’ Yazık kardeşim!”
..Ve sözü eğitime, Cumhuriyet Eğitim Sistemine getiriyor, Prof. Sancar..
“Maalesef biz memleket olarak, her şeyimizi tenkitten hoşlanıyoruz. O dönem okullarımız harikaydı. Olağanüstü öğretmenlerim vardı ilkokulda. Oradaki ilkokul eğitimini burada Amerika’daki en iyi ilkokullarda verirler mi vermezler mi bilmiyorum. O kadar iyiydi.”
Bu satırları bir daha okuyun.. “O eğitimi burada, Amerika’da verirler mi bilmiyorum” sözlerini ezberleyin..
“Çoğu Köy Enstitüleri mezunu, çok idealist insanlardı” dediği öğretmenlerinin hayatındaki rollerinin de altını çiziyor.
“Öğretmenlerim teşvik etti tabii. Onlar cesaret verdiler.”
“Bu nasıl Türk.. Amerikan aksanı ile konuşuyor” diye saldırdılar Sancar’a fesada çalışan kafalarıyla..
O kafaya cevap da bir tokat.. O aksan bir gururun, azmin, çalışmanın sonucu..
Bir ara iki sınıfı Ankara’da ağabeyinin yanında okumuş Sancar Hocam… Mardin aksanı yüzünden arkadaşları alay edince, “Kürtoğlu, Arapoğlu” bilmem ne deyince bir sömestr konuşmayı bırakmış, okulda. Orta Anadolu şivesini iyice öğrenmiş. Sonra bir daha susturamamışlar.
Ayni sorun, Amerika’da hocalık yaparken de karşısına çıkmış..
“Hatırlıyorum burada ilk dersi verdiğimde, bir öğrenci ‘Onu ilk gemiye koyup Türkiye’ye geri yollayın’ diye yazdı. Aksanım var diye” diyor.. O zaman azmetmiş işte.. Amerikan aksanını da yerleştirmiş diline..
Tolga’nın kişisel izlenimleri de var..
“Aziz Sancar, bunun çok ön plana çıkarılmasını istemese de tam bir Türk milliyetçisi. Sırtına ay-yıldızlı dövme yaptıracak kadar Türkiye âşığı. Öyle ki, Türkiye, Sancar’ın iş dışında da neredeyse tek hayatı. Laboratuvarına Türkiye’den davet ettiği öğretim üyeleri dışında, 2007’de de eşiyle birlikte 800 bin dolar harcayıp Türkevi adında kampusa yakın bir öğrenci yurdu açmış. Sadece Türkiye’den gelen yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin kaldığı bir tür kulüp. Eşi Gwen Sancar da bu projeye o kadar destek olmuş ki, harcamaların yarısını annesinden kendisine kalan mirasla karşılamış. Daha çarpıcısı, Aziz Sancar şimdi Nobel’den kazandığı para ödülü 8 milyon İsveç Kronu’nu (yaklaşık 3 milyon TL) da Türkevi’ne bağışlamaya hazırlanıyor. Çocukları olmayan Sancar Çifti, vasiyatnamelerinde de malvarlıklarını Türkevi’ne bırakmayı düşündüklerini söylediler.”
İşte tüm ruhu ile Türk bir adamın, tamamen Atatürk Cumhuriyeti eseri Nobel Ödülünün kendi sözleriyle öyküsü..
Hadi gene saldırın da, biraz daha güldürün bizleri..