Büyüklere masallar
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, kendini çok akıllı zanneden, kendini beğenmiş bi kral varmış. Terzi ayağına yatan iki uyanık gelmiş saraya, ballandıra ballandıra anlatmışlar, öyle bi kumaş dokuduk ki, hayaldi gerçek oldu, sadece zeki insanlar görebiliyor, aptallar göremiyor, isterseniz size asrın elbisesini dikebiliriz demişler. İmam bayılmış. Pardon… Kral bayılmış bu fikre. Derhal dikin demiş. Cukkayı kapan uyanıklar, geçmiş tezgâhın başına, makas iğne iplik filan, dikiyormuş gibi yapmaya başlamışlar. Kral, kontrol için vezirleri göndermiş. Vezirler hem kurnaz, hem de yalakanın önde gideni tabii… Ulan bunlar harbi sahtekâr diyeceklerine, neme lazım birader, aptal muamelesi görüp koltuğu kaptırmayalım diye düşünmüşler, koşa koşa krala gidip, bire bin katarak anlatmışlar, hayatımızda böyle muhteşem elbise görmedik, şahane renkler, asrın dikişi, dünya hayran olacak demişler. Kulaktan kulağa bütün memlekete yayılmış, sadece zeki insanların görebildiği elbise… Sabırsızlıkla beklenmiş, nihayet tamamlanmış, askıya takıyormuş gibi yapıp, kralın huzuruna getirmişler. Hiç kimse hiç bi şey görmediği halde, alkışlamışlar. En zeki olduğunu göstermek isteyen, en çok alkışlamış. Saygıdeğer efendimiz, soyunun da giydirelim demişler. Kral, galiba bi tek benim kafam çalışmıyor, elbise melbise görmüyorum diye düşünmüş ama, zekâsına toz kondurmamak için bozuntuya vermemiş, aynanın karşısına geçip, kendisini giydirmelerine yardımcı olmuş. Sonra da, dalkavukların tezahüratları eşliğinde, şehri dolaşmaya çıkmış. Soytarılar, sanki elbisenin pelerini varmış da, toza-çamura sürtünmesin diye, yerlere kadar eğilip, arkadan etekleri toparlıyormuş gibi yapıyorlarmış. Yol kenarında toplaşan ahali, kendi gözlerine inanamamış, kendi aklından şüphe etmiş, herhalde koskoca devlet erkânı yanılıyor olamaz, sürüden ayrılmayalım başımıza iş açmayalım diye düşünmüşler, övgüler yağdırıp, vaovv filan demişler, ne kadar da karizmatik… Kral ve şürekâsı kasıla kasıla yürürken, küçücük bi çocuk çıkmış, goygoycu ahalinin suratına tokat patlatır gibi haykırmış: “Kral çıplak!”
*
İşte bu masaldaki çocuğu yargıladılar dün Çanakkale’de… Henüz 13 yaşında. Gezi olaylarında kaldırıma “faşizme ölüm, hükümet istifa” yazdığı için, polis zoruyla mahkemeye getirdiler. Kendini akıllı zanneden toplum gıkını bile çıkarmazken, gerçeği haykırdığı için, altı sene hapsini istediler.
*
Netice?
Beraat etti.
*
Böylece…
Küçüklere masalların ibret alınacak dersi, büyüklere masallarda da hukuken tescillenmiş oldu:
“Kral çıplak…
Hükümet istifa!”