Geçen yılı iki şekilde yorumlamak gerekiyor. 1. kulüp takımları, 2. ulusal ekipler.
Genelleme yaparsak ilkinde güzel başarılar var. Ancak ulusallar beklentilerin aşağısında kaldı. Bu nedenle önce bizi mutlu eden ekiplerimizden başlamak daha doğru olacak.
Tabi ki ilk sıraya tartışmasız Vakıfbank’ı oturtmamız gerekiyor. Sarı- siyahlıların görkemli başarısı, 69 maçlık yenilmezlik rekoru öyle kolay gelmedi. Onun için işin öncesine bakmalıyız.
Vakıfbank, ilk kez Ankara takımı olarak sahneye çıktı. 1991 yılında CEV Kupası ile Avrupa arenasına açıldı ve üçüncü oldu. Bir yıl sonra ayni kupada ayni dereceyi elde etti. 1996-1997 sezonun da Türkiye Ligi’nde şampiyonluğa ulaşmayı başardı. O yıllarda ki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası’ndaki ilk sınavında 4’lü Final oynayıp ikinciliğe uzanarak büyük alkış aldı. Bir yıl sonra 1999 da ayni kupada bir kez daha ayni başarıyı yakalarken, 3. kez lig de zirveye yerleşti.
Vakıfbank, Güneş Sigorta ile birleşti. Bu beraberlik 2003-2004, 2004-2005 sezonunda Türkiye Ligi şampiyonluğunu, 2004 de Bursa da Top Teams Kupası birinciliğini, 2008 de yine Bursa da bu defa Challenge Kupası’nı getirdi. Vakıfbank, 2011 de voleybol tarihimizin en büyük başarısına ulaşarak İstanbul da Rabita Bakü’yü yenip Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu. 2013 de “tarih tekerrürden ibarettir” diyenleri haklı çıkardı ve yine İstanbul da, yine Rabita Bakü’yü dize getirerek Avrupa’nın en büyük kupasını ikinci kez müzesine taşıdı.
Bir büyük başarı da CEV Kupası’nda Halkbank dan geldi. Bayan ve erkek ekiplerimizin 6 kez final oynadığı bu kupayı sonunda Ankara ekibi kazanarak bir beklentimizi daha gerçekleştirdi. 2007 de CEV de üçüncü olan Halkbank, 6 yıl sonra tarihimizde ilk defa bir erkek takımı olarak hemde bir italyan ekibi Andreoli Latina’yı iki kez yenerek kürsünün en üst basamağına çıkmayı başardı.
Ayni kupada şampiyonluk beklediğimiz Fenerbahçe ise, yenebileceği Fakro Muszyna’ya (Polonya) iki maçta da 2-3 kaybederek önemli başarının eşiğinden dönmüş oldu.
Bu arada Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray Daikin ev sahipliğini yaptığı 4’lü Finalde kürsüye çıkamadı. Arkas ile Eczacıbaşı Vitra Şampiyonlar Ligi’ne 6’lı Play- Off’lar da veda ederken, Maliye Milli Piyango CEV de yanı final oynama başarısını gösterdi. Challenge Kupası’nda ise Galatasaray yarı finalin kapısından döndü. Öte yandan Beşiktaş ve Fenerbahçe Balkan Kupası birincisi oldular.
Avrupa da hepimizi gururlandıran sonuçların 2014 de devam etmesini dileyerek kulüplerimizin yurt içinde ki faaliyetlerine dönelim. Vakıfbank, Eczacıbaşı Vitra’yı yenerek 15 yıl sonra Teledünya Türkiye Kupası’nını 4. kez kazandı.
Erkeklerde zafer, harika bir mücadeleden sonra Arkas’ı 3-2 ile alt etmeyi başaran Halkbank’ın oldu. Böylece 17 yıllık hasrete son veren Başkent ekibi 4. kez mutlu sona ulaşarak Netaş’ı da yakaladı.
Acıbadem Voleybol Ligi’ni ise Vakıfbank, 8 yıl sonra 7., erkeklerde Arkas 6 senenin ardından 3. defa kürsünün en basamağına çıkmayı başardılar.
Süper Kupalarda mutlu sona Vakıfbank ve Halkbank ulaştı.
Gençler Ligi’nde Arkas ile kızlarda Vakıfbank birincilik kupalarını müzelerine taşıdılar.
Gençler Türkiye Şampiyonası’nda kızlarda, 1. Vakıfbank, 2. Arkas, 3. Galatasaray. Erkeklerde, 1. Tofaş, 2. Galatasaray, 3. Ziraat Bankası ilk sırayı aldılar.
Yıldız kızlarda, 1. İlbank, 2. Arkas, 3. Eczacıbaşı, erkeklerde, 1. TVF Spor Lisesi, 2. Galatasaray oldu.
Bu arada Vakıfbank, Zürih de yapılan Dünya Kulüpler Şampiyonası Finalinde Brezilya ekibi Unilever Volei’yi 3-0 gibi net bir skorla alt ederek birinci oldu.
Acıbadem Ligleri’nin ilk devresini Halkbank ve Vakıfbank ilk sırada tamamladılar.
Böylece sarı- siyahlılar 2013’e adlarını altın harflerle yazdırırlarken, Acıbadem Voleybol Ligi, Teledünya Türkiye Kupası, Şampiyonlar Ligi, Süper Kupa, Dünya Kulüpler Şampiyonluğunu kazanarak ayrıca yenilmezlik rekorunu da 69’a yükseltip erişilmesi çok zor bir başarıya da imza atmış oldular.
ULUSAL TAKIMLAR
Kulüplerimiz 2013 de başarıdan başarıya koşarken, ne yazık ki Ulusal ekiplerimiz beklentilerimizi gerçekleştiremedi. Hele Filenin Sultanları, Ak Deniz Oyunları, Grand Prix, Avrupa Şampiyonası gibi çok önemsediğimiz 3 büyük organizasyonda da tüm voleybol camiasını üzdü.
Teknik direktörümüz İtalyan Barbolini’nin maçlarda ki yönetimiyle ilgili duyduğum endişeleri, yaptığım eleştirileri beni okuyanlar çok iyi bilirler. Ama açıkça söylemem gerekirse bu kadar geride kalacağımızı hiç ummuyordum.
Aslında bunun sinyalleri Ak Deniz Oyunları’nda gençlerle takviye edilen İtalyanlara yenildiğimizde verilmişti, ancak yine de devlet katından başka kimsenin umursamadığı bu organizasyonda ki sonucu pek önemsememiştik. Ne var ki Grand Prix de finale kalamamak (8. olduk), hele kürsüye çıkacağımıza emin olduğumuz Avrupa Şampiyonası’nda ki hüsranı yumuşatacak (7. sırada kaldık), “ev sahibi Almanya ve çeyrek finalde Rusya maçlarını kazansaydık” mazeretleri hiç bir şekilde geçerli olmadı. Olamazdı da.
Filenin Sultanları gibi, erkeklerde de başarısız bir yıla imza attık. Ev sahipliğini yaptığımız Akdeniz Oyunlarında ve Avrupa Ligi’nde dördüncülükten öteye geçemedik. Sonra takımı iyi tanıyan antrenörümüzün işine son verip, çok kısa bir süre kalan Avrupa Şampiyonası için yeni bir teknik adamla yola çıktık. Doğal olarak Zanini’nin oyuncularımızı tam olarak değerlendiremeden , mücadele etmek zorunda kaldığımız bu çok önemli organizasyonu grupta tek galibiyet alamadan evimize döndük.
Alt yapılarda aldığımız sonuçlara bakıldığında belki istediğimizi elde edemedik gibi görünebilir ama, FİVB’nin daha çok ekip katılsın diye getirdiği yeni sistemin de bir anlamda kurbanı olduk diyebiliriz. Çünkü Genç Kızlar 6 galibiyet 1 yenilgiyle Dünya beşincisi, Yıldız Kızlar yine bir yenilgiyle Dünya dokuzuncusu, Yıldız Erkekler grupta aldıkları 1 mağlubiyetle Avrupa beşincisi oldular. O yenilgileri yaşamasak bugün bu ekiplerimizin derecelerine alkış tutuyor olacaktık.
Alt yapılarda ki ekiplerimizin 2013 de ki aldığı tüm dereceler ise şöyle:
U23 takımı ile mücadele ettiğimiz Bayanlar Avrupa Ligi’nde finale kalamadık.
Ayni ekibimiz Meksika da yapılan Dünya Şampiyonasın da 5. oldu.
Genç kızlar Dünya Şampiyonası’nda beşinciliğe, Balkan Şampiyonası’nda birinciliğe uzanırken, yıldız kızlar Avrupa Şampiyonası’nda 3., Dünya Şampiyonası’nda 9., Balkan Şampiyonası’nda 1., küçük kızlar Balkan Şampiyonası’nda 1. oldular.
Erkekler de; gençler Dünya 6.’sı, Balkan ikincisi, yıldızlarda Avrupa beşinciliği, Dünya on beşinciliği, Balkan ikinciliği elde edildi.
2014 DEN BEKLENTİLER
Yeni yılın ilk haftasında hem bayanlarda, hem de erkeklerde A Takımlarımızın çok önemli iki sınavı vardı. Ankara da Filenin Sultanları, 3 rakibini de yenerek Dünya Şampiyonası Finallerine gitme hakkını kazandı.
3. Tur Avrupa Kıta Elemeleri I Grubu’nda mücadele eden ekibimiz, Güney Kıbrıs’ı 3-0, Ukrayna’yı 3-0, Romanya’yı da ayni sonuçla 3-0 ile geçip hedefi yakaladılar.
İlk gün zayıf Güney Kıbrıs engelini çok kolay aştık. Teknik direktörümüz güçsüz rakibimiz karşısında tüm oyuncularımızı sahaya sürdü.
İkinci gün Ukrayna karşısında ilk iki set (25-9, 25-12) adeta fırtına gibi estik. 3. setin başlarında biraz duraklayıp 2-9 geriye düşsek de sonuca gitmeyi bilen oyuncularımız toparlanıp 25-21 ile maça 3-0 noktayı koydular.
Bu karşılaşmada özellikle ilk iki sette gerçekten voleybol adına tüm güzellikleri sahneledik. İlk sete
Neslihan’ın (15-6’da geldi. Üst üste 7 servis attı. Bu seriyle sayılar 22-6 oldu), İkinci sette Güldeniz’in (15-11 de geldi, farkı 10’a çıkardı: 21-11. Yani 6 sayılık bir seri yakaladık), 3. sette yine Neslihan (11-14 de geldi, onun turunda 5 sayılık seriyle 16-14 oldu) servisleri damgasını vurdu.
Ukrayna karşısında Filenin Sultanları’nda, Eda 5’i bloktan 14, Neriman 14, Neslihan 6’sı servisten 10, Gözde 9, Kübra 8, pasör Naz 4 sayıyla galibiyette rol oynadılar.
Genel baktığımızda ise, servisten direk 9 sayı bulduk. Servise karşı iyi manşet yüzdemiz 53, hücum yüzdemiz 54 oldu. Bloktan 11 sayı kazandık.
Son gün Romanya karşısında da ikinci set dışında işler istediğimiz gibi gelişti. 25-15 gibi farklı alınan setin rahatlığına, Romanya’nın dirençli oyununa eklenen hatalarımızla ikinci sette 7-11 geri düştük. Toparlanıp 12-12 de eşitliği yakaladık. 15-16 girilen ikinci teknik moladan sonra, “havuz” olarak nitelediğimiz bölgeye (3 metre çizgisi yakınlarına) rakibin attığı kısa taktik servislere verdiğimiz 2 direk sayıyla durum 15-19 oldu. Topu öldürdük: 16-19. Bu kez Gözde’nin, 4’den manşet için açılan 12 numaralı oyuncuları Salaoru ile buluşan uzun servisleri, vurulan toplara Gizem’in defansı, çıkan toplara atakların getirdiği sayılar tekrar bizi ayağa kaldırdı: 20-19. 23-20 de bu kez Romenlerin pasörü Calota, 4 den manşet için açılan Neriman’ı servisleriyle buluşturmaya başladı. Topları öldürmeyi başaramayınca da sayılar eşitlendi: 23-23. Krizi, Neriman’ı biraz daha çizgiye iterek servisi karşılaşan Gözde ve servisle buluşmadığı için iyi giriş yapan ve atılan topu sayıya dönüştüren Neriman’ın hücumu çözdü: 24-23. Buna birde Neslihan’ın servisten aldığı direk sayı eklenince set 25-23 geldi.
Son sette işi başından itibaren sıkı tutan ulusallar 25-18 ile maça noktayı koydular ve İtalya da yapılacak Dünya Şampiyonası’nda mücadele etme hakkını yakaladılar.
Karşılaşmayı Gözde 13, Neslihan 11, Eda 10, Neriman 9, Kübra 9, pasör Naz 4 sayıyla tamamladılar.
Bu arada Eda’ya da “hoş geldin” demem gerekiyor. Sakatlıktan tamamen kurtulan bu sporcumuz eski günlere döndüğünü bizlere gösterdi (ilk gün 11 sayıyla oynadı. Bunun 4’ü servisten,7’si hücumdan -yüzdesi 58-. İkinci maçta 14 sayı aldı. Servisten 2, bloktan 5, 7’si ataklardan -yüzdesi 62-. Son karşılaşmada 1’i servisten, 3’ü bloktan, 6’sı hücumdan -yüzdesi 50-, 10 sayı üretti. Toplamı 35.)
Öte yandan tüm maçlarda ilk altı başlayan Kübra’dan da söz etmek gerekiyor. Genç oyuncu beklediğimin üstüne çıktı. Bunda tabi ki Naz’ın onu toplarla buluşturmasının da etkisi fazlaydı. İlk müsabakada 9 top aldı, 6’sı sayı oldu. Yüzdesi 67. 2’de bloğu var. Ukrayna karşısında 6 kez topla buluştu, hepsi sayı oldu (%100’lük bir performans). Yine bloktan 2 sayı aldı. Son maçta 8 hücumdan 4 sayı üretti. Yüzdesi 50. Diğer karşılaşmalara oranla hücumda ki bu düşüşü, servisten 2, bloktan aldığı 3 sayıyla telafi etmiş oldu. Kısacası takıma toplamda 25 sayı kazandırdı. Yani ilk kez ablalarının arasında kendine yer bulan 1994 doğumlu (19 yaşında) bir genç için iyi bir görüntü çizdi. Oynadıkça mutlaka daha iyi olacak. İlgimi çeken bir başka tarafı da Naz’ın kurşun paslarını değerlendirebilmesiydi. Ancak şu anda göze çarpan en büyük eksikliği (3 müsabaka da bloktan aldığı 7 sayıya karşın), köşe bloklara gittiğinde yerini kaybedip çaprazı kapatamaması. Tabi ki çalışmayla bunu da aşacaktır.
Öte yandan Ankara seyircisine de bayılıyorum. Her zaman tribünleri doldurarak takımımıza büyük destek veriyorlar. Yine öyle oldu. Zaten bu yüzden federasyon müsabakaların çoğunu buraya alıyor. İyi de yapıyor. İstanbul da olsaydı seyircisiz maçlarla karşı karşıya kalabilirdik.
Erkekler ise, Estonya’yı 3-0, Hırvatistan’ı 3-2 yendi, Almanya’ya takılınca finallere katılma şansını da yitirmiş oldu.
Peki 2014 de bizi başka hangi organizasyonlar bekliyor?
25-27 Nisan da U 20 erkek ekibimizin Ankara da Avrupa Şampiyonası 2. Eleme Grubu, yine ayni tarihlerde U 19 kız takımımızın Hırvatistan da eleme karşılaşmaları var. Her iki ekibimizinde bu turları aşmasını bekliyoruz.
Mayıs ayının sonlarında A Erkek takımımız önce Danimarka, bir hafta sonra Beyaz Rusya da, ayni tarihlerde Filenin Sultanları da önce Beyaz Rusya da, ardından Türkiye de Avrupa Şampiyonası 2. Raunt Eleme Gruplarında mücadele edecekler. Her iki ekibimizinde önü açık.
A Erkekler Haziran da ilk kez katılacağımız Dünya Ligi maçları oynayacak. Sonra da 27-29 Haziranda ülkemizde F-G Guruplarının 4’lü Finali var.
Ayrıca Haziran ile Temmuz da iki takımımız da Avrupa Ligi karşılaşmaları oynanacak.
Temmuz- Ağustos da gençler, yıldızlar, küçükler Balkan Şampiyonaların da mücadele edecekler. Tabi ki hedef ilk sıraları almak.
A Bayanların Ağustos ayı içinde 3 etaplı Grand Prix sınavlarının heyecanını yaşayacağız.
16-24 Ağustos tarihleri arasında genç kızlar (U19) Avrupa Şampiyonası’nda rakipleriyle kozunu paylaşacak. Hedef kürsü de yer almak. Bunu başaracak potansiyelimiz var.
23-31 Ağustos da bu kez Genç Erkekler (U20) Avrupa Şampiyonası’nda mücadele edecek.
23 Eylül- 12 Ekim tarihleri arasında ise Filenin Sultanları İtalya’da ki Dünya Şampiyonası’nda sahne alacak.
Çok iyi bir takıma sahip olduğumuzu her fırsatta belirttiğimize göre, ekibimizden beklentimiz
tabi ki iyi bir sonuç yani yarı final