Federasyonun
Görevi nedir?
CENGİZ TOKGÖZ
Federasyon basın bürosundan gazete ve internet sitelerine haber ve fotograf gelmemeye başladı.
Elaman çoğaldı, basınla iletişim azaldı.
Zaten, rezil ve kullanılmaz fotograflar yollamaktan sıkılmamışlardı. Yalaka meslekdaşlarımız, işi olan kişiler nedense tek satır eleştiri yapmıyor. Köyün delisi gibi hep ben söylüyor ve yazıyorum. Onlar da artık “Yazarsa yazsın” görüşünde.
Ben yazmaya devam edeceğim. Belki görevlerini hatırlarlar, belki de yüzleri kızarır.
Federasyon heyetinin vali ve belediye başkanları ziyareti bitti galiba. Olsa idi, hem resmi internet sitesinde yayınlarlar, hemde bize bol fotograflı yollarlardı.
Bir federasyonun görevini hatırlatmaya gerek var mı.
Bellidir. Maç programını uygun yapacaksın, basınla ilişkini sağlam ve iyi tutacaksın.
Maç programlarından şikayet etmeyen var mı?
Sonra seçimler geldi mi “Aman Cengiz ağabey” diye yalakalık yaparsın.
Bakıyorum, bir yığın organizasyon oldu, federasyondan tık yok. Resmi internet sitesinde var. Voleybola hizmet eden internet sitelerine ne haber, ne de fotograf. Tembellik yapma, federasyonun internet sitesinden al.
Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Aziz Yener’den rica etmiştim “Şu hakem görevlerini yolla” diye. Eksiksiz yolluyor. Ne de olsa asker kökenli. Disiplinli.
Neyseki uzun süren savaşım sonunda kulüp istatistikçileri, daha önce yazılmayan hakemleri artık istatis kağıtlarına işliyor. Fena mı oldu.
Şimdi uzun süredir söylüyorum, hakem görevleri ve fotografları federasyonun internet sitesine hakem bölümüne (MHGK) konulsun.
Koronavirüs konusunda da geç kaldı federasyon. Sen “Maçlar ertelenecek” de, bir adım öne geç. Ama nerede.
Siyasilerin peşinden gidiliyor. Olabilir. Çünkü iktidar, kesin biat istiyor.
Kafama takılan bir başka konu da sponsorlar.
Federasyon bu sponsorlardan hayli para kazanıyor. Devletin de desteği var. Hiçbir zaman akıllarına voleybola gece-gündüz hizmet eden internet sitelerine reklam verdirmek gelmiyor. Hep cukka. Ayıp.
YALNIZ FEDERASYON DEĞİL SIKINTI
Fenerbahçe’nin internet sitesi çok güzel. Galatasaray idare eder, Beşiktaş yok gibi. Eczacıbaşı Vitra, Vakıfbank, Arkas, Bursa Büyükşehir, Ziraat Bankası sürekli bülten ve fotograf yolluyor.Halkbank eskiden yolluyor idi, herhalde kapadılar.
Bu saydığım isimlerinde yanlışları çok. Zaman zaman uyarıyorum. Aklı olan yanlışını değiştiriyor, olmayan torpiline güveniyor. Ama yanlış devam ediyor.
İsim vermeyeceğim.
Fotograf yolluyorlar. Enstantane felaket. Arkadaşlar bana “Sen çok iyi fotograf çekiyorsun. Hatta voleybola ilk ödül kazandıran gazetecisin. Senin gibi olamaz ki” diye eleştiriyor.
Benim gibi olmaları önemli değil.
Gazete veya internet sitelerinde bir fotograf üç türkü kullanılır. Yatık, dik, kare, bazende yuvarlak.
Bir fotograf geliyor, file üzerindekiler tamam, top nerede ise salonun tavanına değecek. Hadi al da bunu kullan.
Bir de internet sorumlularına “Birkeç fotograf yollayın. Birkaç fotograf kullanıyorum” dieye uyarıyorum. Ama yine tek fotograf geliyor.
Bir de şu hastalık var. Kulüplerin görevli fotografçıları yalnız kendi oyuncularını çekmekle zorlanıyorlar. “Neden” diye sorunca yanıtları “Öyle isteniyor” oluyor.
Çok basik. Bir hucum, bir blok, bir sevinç, bir de mola fotografı yeterli oysa. Ama iş bilmeyenlerin çok olduğu basın ve halkla ilişkiler servislerinde torpillilerin çok olması işi laçkalaştırıyor.
Atatürkçülük nedeni ile fetöcüler tarafından kovulduğum Sabah Grubu’nda bir zamanlar Çetin Altan haberi şöyle tarif ederdi:
“Anlaşılmayacak bir haberi, anlaması güç birine anlaşılacak şekilde anlatmaktır.”
Bilmem ben de anlatabildim mi?